2003 yılında ateizm:
Dünyadaki ateist sayısı: 148 666 000
Dünya nüfusuna oranı: %2,4
Dağıldığı ülke sayısı: 217
1997 yılında ateizm:
Dünyadaki ateist sayısı: 146 615 000
Dünya nüfusuna oranı: %2,5
Dağıldığı ülke sayısı: 163
Ateist sayısı, dağılımı ile birlikte, 2 milyon kadar artmış.
Ancak dağılım oranı azalmış.. Bu neyi gösteriyor? Dindar, Hristiyan ve Müslüman ülkelerde nüfusun daha hızlı arttığını gösteriyor..
2003 yılında İslam.
İslam:
Dünyada mevcut Müslüman sayısı: 1 254 222 000
Dünya nüfusuna oranı: %19,9
Dağıldığı ülke sayısı: 206
1997 yılında Islam:
İslam:
Dünyada mevcut Müslüman sayısı: 1 147 494 000
Dünya nüfusuna oranı: %19,6
Dağıldığı ülke sayısı: 204
Müslüman sayısı 7 milyon artmış. Oran da hafifce yükselmiş
Ateistlerin sayısı da arttığı halde, oranı düşmüş...
İslamın salt nüfus patlaması sayesinde çoğaldığını ve bu çoğalmanın yakın zamanda duracağını aşğıda yapmakta olduğum başka bir araştırma esnasında topladığım istatistiklerden görebiliriz. Madem ki söz istatistiklerden açıldı.
HACI'nın vermiş olduğu istatistiklerden hıristiyan sayısının arttığını görüyoruz. Hırıstiyan ülkelerindeki nüfus sayısı bir patlama yaşamaz iken buna rağmen hıristiyanların sayısının artması bu dinin misyonerlerinin son derece başarılı çalıştığını bir yandan ve, insanların dinlere daha fazla rağbet etmekte olduklarını öbür yandan görmek mümkün.
Doğum oranları kadın başınadır.
Kaynak: Population et sociétés, Eylül 1981 ve Ağustos 2001
İslam ülkelerindeki doğum oranları biribirlerinden çok farklı olduğu ülkeler görebiliyoruz. Dikkatli incelendiğinde, halkın eğitim seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde ve tarhinde batının sömürgesi olmuş Kuzey Afrika islam ülkelerinde, batı ile teması az olmuş ülkelerden daha düşük.
Okur yazarlığı bu gelişmenin bir sebebi olarak kabul ettiğimizde, eski Sovyetler Birliği ve fransız sömürgesinde bulunmuş ülkelerin daha ileri bir gelişme seviyesinde olduğunu görmekteyiz.
Tarihinde hiç sömürge olmamış ve arap dünyasının dışında kalan Türkiye ve İran demografik gelişmelerini neredeyse dengelemişler. Bu anlamda denge, kadın başına doğum oranının 2 civarında olmasıdır. Aynı dengeleşme yolunda, araplardan uzakta olan Endonezya ve Maleyziya ülkeleri de bayağı yol katetmişlerdir.
Eğitim seviyesine göre doğum oranı olağanüstü yüksek olan bir devlet ise, İsrail’dir. İsrail’in kendi bünyesindeki doğum dağılımı, laik halk kesiminde 2,4 iken, ortodoks kesimde 5,0 oranında.
Din Hocasının dediğine göre
İslam hızla yayılıyormuş..İSlam çok yakında tüm
dünyaya nur saçıcak ve kafirlerin gözlerindeki perdeleri yok edecekmiş..
Şimdi bir ikilem içinde Kaldım ehehe
Evet beyler istatistik verileri inceledim.Malesef islam ülkelerindeki halkların bir çoğu dininin mükemmeliklerinin farkına varamamış.Cahil kalmiş.İnşAllah eğitim seviyesi yayıldıkca islam daha hızlı yayılacaktır.
Dinin yayılmasını isteyenler hiç bir zaman eğitim seviyesinin yükselmesini istemezler, eğer eğitim deyince bilmsel tabana dayanan eğitimden bahsediyorsak.
Çünkü eğitim seviyesinin yüksek olduğu kesimlerde din bağları aynı oranda geriler hatta kaybolur gider.