Tam Forum Görünümü: fetih suresi (bu sürenin neresinde istanbulun fethi müjdeleniyormuş)
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
ateist7
48 Fetih suresini yazıyorum. insanlar diyor ki bu sure istanbulun fethini müjdeliyormuş. birkaç kere okudum ama yok bulamıyorum. bulan varsa beri gelsin laugh.gif

sanırım 27. ayet için söylüyorlar bunu. müslümanlara sormak gerek tabii. burda yakın zamanda diyor. 600 bilmem kaç yılında inmiş.kabaca 1453-600=853 yıl fark var. baya yakınmış biggrin.gif

ben duyunca şaşırdım zaten. bugün bir müslümandan duydum bunu. çok matah bir şey söylüyormuş gibi söyledi. bir kere bile okumadan söylemiş üstelik smile.gif ben mi yanlış biliyorum diye okudum ama yok öyle bir şey tabii. yaratıcı müslümanlar kafanızı biraz da başka şeylere çalıştırın laugh.gif


1. Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.

2, 3. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.

4. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

5. Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.

6. Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!

7. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

8. (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

9. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye (Peygamber'i gönderdik.)

10. Sana bîat edenler ancak Allah'a bîat etmiş olurlar.2 Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.

11. Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

12. (Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz.

13. Kim Allah'a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkarcılar için alevli bir ateş hazırladık.

14. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

15. Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, "Bırakın biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah önceden böyle buyurmuştur." Onlar, "Bizi kıskanıyorsunuz" diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

16. Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: "Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır."

17. Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.

18, 19. Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

20. Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. (Allah böyle yaptı) ki, bunlar mü'minler için bir delil olsun, sizi de doğru bir yola iletsin.

21. Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

22. İnkar edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

23. Allah'ın ötedenberi işleyip duran kanunu (budur). Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24. O, Mekke'nin göbeğinde, sizi onlara karşı üstün kıldıktan sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.

25. Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah Mekke'ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkar edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.

26. Hani inkar edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise, Peygamberine ve inananlara huzur ve güvenini indirmiş ve onların takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) sözünü tutmalarını sağlamıştı. Zâten onlar buna lâyık ve ehil idiler. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.

27. Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi.

28. O, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir. (Allah) o hak dini bütün dinlere üstün kılmak için (böyle yaptı). Şahit olarak Allah yeter.

29. Muhammed, Allah'ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir.
ilericimateryalist
Kendini İslam alimi sananlar içinde Kur'an'dan bu tip sözde mucizeler çıkarmaya yeltenen çok kişi olmuştur.
İstanbul'un fethi, aya çıkış tarihi, demirin atom numarası, hayvanların kromozom sayısı gibi akla hayale gelmedik sayıların, tarihlerin Kuran'ın içinde şifrelendiğini iddia etmektedirler. Ancak bu sözde alimlerin bilmezden geldikleri birşey var ki, Kur'an apaçık bir kitaptır. Yani bunlar sözde İslam'ı savunmak, insanların nezdinde inandırıcı kılmak, mümkün olduğunca çok kişiyi kandırmak için Kuran'dan absürd mucizeler çıkarmaya çabalarken, aslında Kur'an'la çeliştiklerinin farkında değildirler ya da değilmiş gibi davranırlar. Aslında bunların yöntemi ile Kur'an'dan çıkarılamayacak hiçbir mucize yoktur, kendini zorlayan insan Kur'an'dan mikrodalga fırının yapım tarihini bile bulabilir, çünkü bu yöntem insana aklına gelen herşeyin şifresini Kur'an'dan çıkarma imkanını vermektedir.

Bu sözde alimlerin amaçları çok açıktır zaten, İslam'dan habersiz insanları kandırıp onlarda etkileyici bir izlenim bırakmaktır, yani bir nevi sihirbazlıktır yaptıkları. Artık İslam savunucularının elinde sadece bunlar kalmıştır ne yazık ki. Örneğin Kuran'dan bir çelişki gösterirsiniz, insanlıkla bağdaşmayan ayetleri önüne serersiniz ama İslamcı'nın ağzından hep benzer laflar çıkar, "neden öyle diyorsun, bak Kuran'da iki okyanusun birbirine karışmadığı yazıyor, biz bunu daha yeni öğrendik, bak 14 yüzyıl önceki Kuran'da yazıyormuş",ya da şöyle söyler İslamcı "İslam'da çelişki yoktur, biz dünyevi akılla kıyaslama yaptığımız için bize çelişki var gibi gözükmektedir, aslında çelişki yoktur". İşte İslamcı'nın elindeki son savunma metinleri, ya Kuran'ın kendisiyle çelişen sözde mucizelere sarılır, ya da Ku'ran'ın dünyevi akılla anlaşılamayacak denli karmaşık olduğunu iddia eder. Ama Nursi gibi kendilerinin de bilmezden geldikleri bir şey vardır, "Kuran apaçık bir kitaptır".
ateist7
"İslam'da çelişki yoktur, biz dünyevi akılla kıyaslama yaptığımız için bize çelişki var gibi gözükmektedir, aslında çelişki yoktur".

bunu söylerken bile çelişiyorlar kendileriyle, farkında değiller. madem dünyevi akılla kıyaslama yapamıyoruz neden indirilmiş o zaman? akıl, mantık yürütemediğimiz kitabın söylediklerinden nasıl sorumlu oluruz?

bir de forumdaki müslüman arkadaşlardan ricam var. çok sıkıldık artık sıradan cevaplardan ve tırışkadan mucizelerden!!!
ilericimateryalist
QUOTE(ateist7 @ Jul 24 2007, 02:19 PM) *
"İslam'da çelişki yoktur, biz dünyevi akılla kıyaslama yaptığımız için bize çelişki var gibi gözükmektedir, aslında çelişki yoktur".

bunu söylerken bile çelişiyorlar kendileriyle, farkında değiller. madem dünyevi akılla kıyaslama yapamıyoruz neden indirilmiş o zaman? akıl, mantık yürütemediğimiz kitabın söylediklerinden nasıl sorumlu oluruz?

bir de forumdaki müslüman arkadaşlardan ricam var. çok sıkıldık artık sıradan cevaplardan ve tırışkadan mucizelerden!!!


Aslında çok doğru söylemişsin, Müslümanların bu savunmalarından hepimiz usandık. Ancak Müslüman kişi açısından baktığımızda anlıyoruz ki, Müslümanların Kuran'ı savunabilmek için yalnızca iki mevzileri kaldı.
Kuran dünya gerçekleri, insanların talepleri ile uyuşmuyor, insanlardan aldığı şeyleri insanlara geri yansıtmıyor, insana dünyada yığınla azap çektirip, ihtiyaçlarını kısıtlayıp tevekkül etmesini öğütlerken, tüm vaatleri öteki dünya denen yere havale ediyor. İslam'ı savunmaya çalışan, diğerlerinin gözünde inandırıcı kılmaya çabalayan Müslümanın iki temel seçeneği var, ya insanları etkileyebilmek sihirbazlık yapıp Kuran'dan garip mucizeler çıkarmak, ya da Kuran'ın çelişkilerinin insanların zihninde etki bırakmaması için Kuran'ın çelişkilerini insan aklının eksikliğine bağlamak, yani Kuran'a habire yama üretmek.
Bu iki yöntemin dışında birşeyler deneyerek Kuran'ı savunan kişiye ben henüz rastlamadım. Artık alıştım bu tip savunmalara, çünkü biliyorum ki İslamcının elinde başka cephane kalmadı, mecburen bunları kullanıyor.

Şunu da eklemeyi gerekli görüyorum, İslamcı kişinin Tevrat'ı, İncil'i ya da Budizm'i eleştirirken, tıpkı bir materyalist gibi akıl ve bilimi kendisine dayanak edinmesi, hatta bir materyalistten daha kıyasıya eleştirmesi, ancak iş Kuran'ı eleştirmeye gelince "iman akıldan önce gelir" demesi de çok rastlanılan bir durumdur.
Bu durum İslamcı'nın yaşadığı ikilemin açık bir ifadesidir.
ateist7
Şunu da eklemeyi gerekli görüyorum, İslamcı kişinin Tevrat'ı, İncil'i ya da Budizm'i eleştirirken, tıpkı bir materyalist gibi akıl ve bilimi kendisine dayanak edinmesi, hatta bir materyalistten daha kıyasıya eleştirmesi, ancak iş Kuran'ı eleştirmeye gelince "iman akıldan önce gelir" demesi de çok rastlanılan bir durumdur.

katılıyorum ilerlemecivemateryalist. sanki diğer dincilerinki iman değil! bu da aslında empatiklikten ne kadar uzak olduklarını gösteriyor.

ben size bir şey söyliyim mi, bence kuranın en büyük mucizesi müslümanların bizi anlamaması ve beyinlerinin inanılmaz dercede bloke olmuş olması.
FreeWill
Musluman bayilir boyle seylere.
Kaptan Cousteau musluman olmustur, Aya giden astronot musluman olmustur, Cebrail Ayasofya'daki delige bi parmak atarak mihrabi kibleye cevirmistir, Kuran'da demirin atom numarasi, aya gidis, Istanbul'un fethi, DNA, cart curt hepsi vardir. Musluman ahiret umudu ile yasar, boyle seylerle de ahiret umudunu guclendirecek destek bulur. Yuzu guler muslumanin. Hurilere bir adim daha yaklasmistir artik. Boyle argumanlarin pesinden kosar durur.
Musluman Kuran'i acip da okumaz bile, ama bu sarlatanlarin kitaplarini, palavralarini yalar yutar.
Ortalik saf insanlar ve bu saftirklerden faydalanmaya calian kurnazlar surusu ile dolu olunca, o toplumda boyle manzaralar kacinilmaz olur.
Dingiller bayilir boyle seylere. Dinin verdigi uyusturucu yetmez, bu hikayeler ile dozunu arttirmak ister.
Dusler ulkesine umutla yelken acilir.
ilericimateryalist
İslamcı denince aklıma ilk Süleyman Ateş gelir nedense. Onun İslam'ın akla uygun olduğunu, diğer dinlerin akılla çeliştiğini iddia eden yazılarını okurum her zaman. Bir de Turan Dursun'un "Din Bu" adlı kitabına "Gerçek Din Bu" adıyla karşılık vererek İslamcı savunma adına söyledikleri çok ilginçtir. O kitaptaki ifadeleri buraya almam şu an mümkün değil, ama Süleyman Ateş'ten Hristiyanlık eleştirisi okumak isteyenler için, önceki iletimi de destekler mahiyette iki yazısını buraya alıyorum.

QUOTE
Hristiyanlığın Üçleme İnancı

Şu kadarını belirteyim ki bu inanç, büyük bir karışıklık içindedir. Bu konuda en uzman Hristiyan teologların da kafası karışıktır. Hristiyanlar tarafından yazılıp 1994'te İstanbul'da basılan "Hristiyan İnancı" adlı kitapta üçleme inancı şöyle açıklanmaktadır: "Üçlü Birlik"te, tek bir Tanrı'ya ibadet ederiz. Peder ayrı bir kişidir, Oğul ve Kutsal Ruh ayrı birer kişidir. Ama Peder, Oğul ve Kutsal Ruh'un tek bir tanrılık niteliği, eşit onuru ve bir arada ebedi görkemi vardır. Üçlü Birliğe inanmak, tek bir tanrının varlığına inanmaktır. Ancak üç farklı kişinin başlangıçtan beri, aynı tanrısal yaratılışı paylaştıklarına da inanmak gerekir."
Bu kitaba göre İncil'de Oğul'la Kutsal Ruh'un tanrı olduğu ancak Peder'den farklı kişiler oldukları açıklanır. İncil'de Üçlü Birlik (Teslis) sözcüğü yoktur. "İsa, Üçlü Birliğin gizini soyut bir dille bildirmedi..." gibi karışık sözler vardır. Ünlü müfessir Mahmud Alusi, Hristiyanlığın Teslis İnancı'nı, bu uzman Hristiyanlardan çok daha açık biçimde ve tamamen yansız olarak açıklamıştır.

AKILLA İZAH EDİLEMİYOR

"Hristiyan İnancı" adlı eserde de İncil'de açık biçimde Üçlü Birlik (Teslis)'ten söz edilmediği belirtilir. Gerçi eser, Hz. İsa'nın açık ifade etmemesine karşın ima yoluyla üçlemeye işaret ettiği belirtiliyor ise de gerçekte Hz. İsa, üçlemeye işaret etmiş değildir. Hz. İsa, Allah için Baba, kendisi için Oğul tabirini kullanıyor ise de birincisini Rab, ikincisini de kul anlamında kullanmaktadır. Çünkü Oğul kelimesini, sadece kendisi için değil, bütün insanlar için de kullanmaktadır. Hz. İsa'nın kullanımında Oğul, asla üçleme denilen Triniti'deki Oğul anlamında değildir.
Mısırlı filozof Plotin'in (İ.S. 203-270), Hz. İsa'dan üç asır sonra Yunan felsefesinden Hristiyanlığa adapte ettiği üçleme inancını akılla izah etmek mümkün olmadığından Hristiyan yazarlar, bunun akılla anlaşılamayacağını, buna sadece inanılacağını vurgulayıp durmuşlardır: "Üç olan Tanrı'nın gizi, yaratılmış evreni o denli aşmaktadır ki, yaratılmış nesnelerle benzeşimler O'nu yeterli biçimde anlatamaz...."

15 Haziran 2007 Vatan


QUOTE
Bir İnancı Körü Körüne Kabul Etmek

M. Hamdi Yazır, üçleme hakkında şöyle diyor: "Hristiyanların teslis (üçleme) inancının, Yunan felsefesinde vahid, akıl, nefis denen kavramları eşit olmayan birbirine bağlı üç eleman halinde birleştirmiş olan Yeni Eflatunculuk üçlemesinden geldiği açıktır. Esasında bu üçleme inancı çok eskilere dayanır. Üç elemanın hem bir, hem ayrı tanrısal doğaya sahip varlıklar olması, akıl ve mantığın alamayacağı bir inançtır. Hristiyanlar bunu aklın kavrayamayacağını, sadece inanmak gerektiğini söylerler. Böylece akıl almaz inancı körü körüne kabul ettirmek isterler. Allah'ın zatını kavramak aklın sınırı dışındadır ama varlığını kavramak aklın sınırı dışında değildir. Eğer varlığını kavramak mümkün olmasaydı, O'na inanmak gerekmezdi. İzah edilen bu felsefeyi akıl kavramıyor değil, kavrıyor ama doğru olmadığına kesinlikle hükmediyor."

ÇELİŞKİ AÇIKÇA GÖRÜLÜYOR

Akıl ermemek, idrak ve ihata edememek, bilmemek başka; kabul edilmesi imkânsız, açık çelişkiyi görüp makul değil demek başkadır. Buna akıl ermiyor değil, ermiş; çelişki olduğunu ihata ederek imkânsızlığına hükmetmiştir. Maksat Allah?ın zatına ve işine aklın ermeyeceğine karar verdirmek ise "O'na akıl ermez, O'nun zatını tayin ve tahdid için düşünmeye kalkmayınız. O'nun yaratıkları, yaptıkları, lütufları, nimetleriyle tecelli eden ayetlerini, sıfatlarını düşününüz" demek, aklın çelişki görerek imkânsızlığını kavradığı olanaksız şeylere sır adını vererek O'nun zatını tanımlamaya kalkışmamak gerekir?

DOĞURMADI, DOĞURULMADI

İşte Kur'ân-ı Kerîm, "Doğurmadı" sözüyle Allah'tan her ne suretle olursa olsun bir çocuk meydana gelmediğini; ne sudûrla ne doğumla kendisinden çocuklar olmadığını; "Doğurulmadı" sözüyle de Allah?ın atası olmadığını, doğum veya sudûrla babadan meydana gelmiş bir tanrı, bir ikinci veya üçüncü eleman olmadığını; "O'na hiçbir şey denk olmadı" sözüyle de hiçbir suretle O'nun dengi, benzeri bulunmadığını vurguluyor. Yakın zamanda Hulki Can isimli Türk vatandaşı, Hz. İsa'nın misyonuna tamamen aykırı olan üçlemenin tarih içinde nasıl ortaya çıkıp zamanla Hristiyanlığın temel inancı haline getirildiğini, "Teslis Sendromu" adlı eserinde bütün kanıtlarıyla ortaya koyuyor.

16 Haziran 2007 Vatan


http://www4.gazetevatan.com/haberdetay.asp...id=4&wid=31
http://www4.gazetevatan.com/haberdetay.asp...id=4&wid=31

Süleyman Ateş hoca Hristiyanlığı ve Teslis inancını eleştirirken, gördüğünüz gibi ne kadar makul hareket ediyor. Bu söylenenlere itiraz edecek halimiz yok, ancak ne hikmetse Hristiyanlığı eleştirirken bu kadar düzgün çalışan mantık, İslam'ın çelişkilerini göstermeye gelince stop ediyor. Birdenbire mantık tersine dönüyor ve aklı imana uydurmaya çalışıyor. İşte İslamcının temel sorunu burada...
ateist7
M. Hamdi Yazır, üçleme hakkında şöyle diyor: ?[b]Hristiyanların teslis (üçleme) inancının, Yunan felsefesinde vahid, akıl, nefis denen kavramları eşit olmayan birbirine bağlı üç eleman halinde birleştirmiş olan Yeni Eflatunculuk üçlemesinden geldiği açıktır. Esasında bu üçleme inancı çok eskilere dayanır. Üç elemanın hem bir, hem ayrı tanrısal doğaya sahip varlıklar olması, akıl ve mantığın alamayacağı bir inançtır. Hristiyanlar bunu aklın kavrayamayacağını, sadece inanmak gerektiğini söylerler. Böylece akıl almaz inancı körü körüne kabul ettirmek isterler. Allah?ın zatını kavramak aklın sınırı dışındadır ama varlığını kavramak aklın sınırı dışında değildir. Eğer varlığını kavramak mümkün olmasaydı, O?na inanmak gerekmezdi. İzah edilen bu felsefeyi akıl kavramıyor değil, kavrıyor ama doğru olmadığına kesinlikle hükmediyor. [/b]

acaba kurandaki bazı ayetlerin de ordan burdan araklanarak yazıldığını farkedemiyor mu bunlar ? yunan mitolojisinden çalınarak yazılanların haddi hesabı yok!
ilericimateryalist
Gördüğün gibi, İslamcılar Hristiyanlığı eleştirirken ne kadar makuller, akla ve bilimin gerçeklerine dayanarak sağlam eleştiriler yapıyorlar, ve böyle yaptıkları için biz de hiçbir şekilde itiraz edemiyoruz. Ama iş İslam'ın çelişkilerine, akıl almaz hükümlere gelince bu düzgün mantık çalışmıyor. Süleyman Ateş hoca Kuran'ın bütünüyle akla uygun olduğunu söylüyor. Örneğin ona şunu sorsak, "Allah nasıl hem herşeyi biliyor, hem de insanlara özgür irade verip onları cezalandırıyor, bu durum akla, mantığa, adalete sığmıyor" desek nasıl bir karşılık alırız. Elbette Süleyman Ateş, Kuran'da çelişki olmadığından hareketle, bize mantıksız gözüken şeylerin bizim aklımızın eksikliğinden kaynaklandığı söyleyecektir; yani yukarıdaki yazısında eleştirdiği papazların yaptığının aynısını yapacak, aklı imana uydurmaya çalışacaktır...
chamdali
Yıllardır bu toplumun içinde yaşıyorum henüz Fetih suresinden İstanbul'un fethini çıkarana rastlamadım. Ki normal şartlar altında çıkarmak ta mümkün değil zaten. Anlaşılan bunu iddia eden kimse çok cahil biri imiş. Halbuki açıp baksa ve biraz akletse gerçeği görecek.


17/36: Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur.(Kur'an)
ateist7
QUOTE(chamdali @ Jul 24 2007, 04:30 PM) *
Yıllardır bu toplumun içinde yaşıyorum henüz Fetih suresinden İstanbul'un fethini çıkarana rastlamadım. Ki normal şartlar altında çıkarmak ta mümkün değil zaten. Anlaşılan bunu iddia eden kimse çok cahil biri imiş. Halbuki açıp baksa ve biraz akletse gerçeği görecek.
17/36: Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur.(Kur'an)


ben bunu iddia eden çok insan gördüm.

Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur.(Kur'an)

bunu kuran diyor ama pek uygulanabilirliği yoktur kurana. uygularsan ya reddetmen gerek ya da beynini kullanmaman, he diyip geçmen gerek.
ilericimateryalist
Süleyman Ateş'in eski makalelerini incelerken bir tanesini çok ilginç buldum. Konuyla pek alakalı olmasa da, ayrı bir başlık açmaya lüzum olmadığı için buraya alıyorum.

QUOTE
Dine İftira Eden Vebal Altındadır

SORU: Çalıştığım iş yerinde arkadaşlardan biri tuvaletten çıktıktan sonra adımlarını sayarak yürümeye başladı. Kendisine ne yaptığını sorduğumda, "Tuvaletten sonra abdest almak için kırk adım atmak gerekir. Yoksa abdest olmaz" dedi. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir? (Mahmut Barın)

CEVAP: O arkadaşınız ve onun gibi ham sofular dini anlamsız şekillere dökmüşler. Bu yazdığınız cehaleti ben ilk defa işitiyorum. Ne Kur?ân?da, ne hadiste, ne de fıkıh kitaplarında böyle bir şey var. Demek kırk adım ha! Neden 39 değil, 41 değil de 40 adım? Acaba bu da bir sır mı? Bu tür saçmalıklara gülüyorum. Dinimizi böyle basit şekillere döküp gülünç duruma düşürenler vebal altındadır. Çünkü yaptıkları şey iftiradır, dine iftira edenler de Kur'ân'ın açık ifadesine göre iflah olmaz.

İnsanların Uydurması

SORU: Peygamberimizden mucize istendiği halde, o sadece "Ben bir uyarıcıyım" diyor. Bazı kitaplarda Peygamberimizin Ay'ı eliyle ikiye ayırması, parmaklarından pınarlar fışkırması, güneşi geri çevirmesi gibi mucizelerini okudum. Bu durum, Kur'ân'la karşılaştırılınca çelişki oluşturmuyor mu? (Anıl Efe)

CEVAP: Peygamberimizin, elbette bazı mucizeleri vardır ama güneşi geri çevirmesi, Ay'ın yarılması gibi Allah'ın yasalarına aykırı şeyler tamamen uydurmadır. Maalesef insanlar bu hayalleri uydurup hadis şekline getirmişler ve kitaplara sokmuşlardır. Çünkü halk gerçeklerden çok hayallerden hoşlanıyor. Ama Kur'ân'a zıt olan bu uydurmaları eleştirdiğiniz zaman tepki alıyorsunuz.


İkinci soruya verilen cevabı görüyorsunuz, Süleyman Ateş, Muhammed'in Ay'ı ikiye yarmasının uydurma olduğunu söylüyor, çok ilginç...
pasiflora
kuran da istanbul un fehinin mujdelendigini iddia eden kimseyi gormedim bugune kadar..kuran da mujdelenen ve gerceklesen bir mekke nin fethi ve de onsecinde hayber in fethi vardir...hayber ismen olmasa da mekke nin fethi acikca belirtilmistir...
DeLyMaymun
Cok sacma bir yazi yazmissin atesit7 ben hiç duymadim bunun Kuran-i Kerimde gectiğini kafadan uydurmasyon şeyler soyluyorsun yazını okuyunca sadece güldümm.. Çünki yapacak başka birsey yok... Sadece Hz. Muhammed'in Bir Hadisi Var bu konuda...


"Kostantiniyye (İstanbul) muhakka feth edilecektir. Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir."


Ve buda sacmalik değil... Bence ortaya bir tez atıyorsan sağlam bir tezin olsun...
muslumbaba
Hahahaaa,ne malum adamın öyle bir hadisinin olduğu...Müslümanlardaki sahtekarlıkların sonu yoktur.
iLLeGaLTM
Ayette açık bir şekilde şanlı bir zaferden bir fethten söz ediyor bize niye soruyorsun.Gözünün önünde ki gayb haberinimi görmüyorsun?
Foruma yeni geldim bu ilk mesajım.İnceledim baya bi dolaştım ancak hep aynı dar fikirler var.Bakış açınızı objektif yapmıyorsunuz.Burası sizin çöplüğünüz nasıl olsa yapmassınız.Ama kendiniz için bunu yapmalısınız.Objektif bakın.
Bazı konularda islamın akıl mantık ile ilgisi yok denmiş.Müslümanlar düşünmüyorlar denmiş.O kadar güldüm ki
Ben islam kadar akla önem veren bir din görmedim.Allahın varlığına akli delil getirmeyi farz kılan islama nasıl olurda böyle denir anlamıyorum.
Kurana gelince
Kuran apaçık bir kitaptır mealini yanlış anlıyorsunuz.Arapçasından bakın tercümelerde hep hatalar olur bilirsiniz.Arapça olarak araştırın o ayet içinde şek şüphe olmayan manasına gelir.Meal eden abimizde apaçık demeyi uygun görmüş.
Araştırmaktan yoksunsunuz.Bir soru yakalayınca hemen soruyorsunuz.Yakaladığınız soruları sormak yerine neden cevabını aramıyorsunuz?Belki sorunuz anında yerlebir olur?!
Ayet mealleri üzerinde pek düşünmeyin hataya düşersiniz.Çünkü mealdir.Tercümedir.Hatalar olur.Normaldir.Hataya elbette düşmenizde normaldir.
En büyük yanlışta şu kuranı ayet olarak ele alıyorsunuz.Oysa kuranı büttün olarak ele almalısınız.Siz bir kitabı 10. sayfasındaki 3. satırına göremi değerlendirirsiniz?
Ateist olmaya gelince.....
MAntıksızdır neden derseniz.
Ateist %100 allah yok der
BÖyle bir cümle kurana ben sorarım evrenin varoluşunu ve evrendeki son derece kompleks düzenn nasıl oluştuğunu açıkla.
Malesef kendiside bilir günümüz bilimin bilemediği çok şey var.
Buna göre dersiniz.
Bilim onları ilerde bulacaktır.Bulamadı diye masal uydurup inanalımmı?
Bende derim ki
O halde allah %100 yoktur diyemessiniz
Agnostik kalmak zorunda kalırsınız.MAdem ilerde olacak olana kadar agnostik kalmak zorundasınız...
Bİlmiyorum anlatabildimmi?
FreeWill
QUOTE(iLLeGaLTM @ Nov 29 2007, 11:38 PM) *
Bazı konularda islamın akıl mantık ile ilgisi yok denmiş.Müslümanlar düşünmüyorlar denmiş.O kadar güldüm ki
Ben islam kadar akla önem veren bir din görmedim.


Hosgeldiniz.

("Islam Akil ve Bilim Dini midir?" adli bir baslik actim.)

SAYGILAR
KudretŞandra
Ey inananlar!
Kuranda Milli Takımın Malta ve Moldova maçlarındaki rezil futboluna rağmen 2008 Avrupa Şampiyonası Finallerine gideceği de yazıyor mu?
Herşeyi bilen kuran bunu niye bilmiyor?
Ya da kuranda böyle bir sure ya da ayet var da, henüz bunu yorumlayacak bir akıl kutusu ortaya çıkmadı mı?


Hafta sonu koşulacak olan İzmir altılısı için kurana baktım, bir tüyo vermemiş.
Karadeniz
QUOTE(muslumbaba @ Nov 28 2007, 07:09 PM) *
Hahahaaa,ne malum adamın öyle bir hadisinin olduğu...Müslümanlardaki sahtekarlıkların sonu yoktur.



istesekte sizlere ulasmayiz sahtekarlikta
Antimuhammed
Benim bu ayetlerden anladığım...
Allah ın kan istediği. Allah fetih vaad ediyor. Fetih savaş demektir. Savaş ölüm demektir. İşte sonra ki ayette Allah açıklıyor neyi? Ne diyor ayette ''senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ''

Yani sen savaş et öldür katlet ben senin günahlarını affedeceğim.. Hemde geçmiş gelecek günahlarını affedecek...
Sen öldür ki ben seni doğru yola ileteyim diyor resmen..

Bence bu ayete göre Muhammed in maddi durumu nanay vaziyette. Muhammed gaz veriyor millete gaza için.

Ne diyor Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz... Bundan önce cennette ebedi hayat vaad ediyor.. Politikacı ağızı..

Şimdi ben çıkıp desem : Bana saygı gösterene, dediğim adamları öldürene 100.000 dolar + üzerine 77 milletten 77 taş hatun vereceğim diye.. Kapımın önü adam dolar.

Hele bu ayet akıllara zarar..
14. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir

O dilediğini bağışlar diyor sonra da Allah çok bağışlayandır diye ekliyor. Eğer çok bağışlayansa ne diye dilediğini bağışlıyor? Bu ben çok merhametliyim diyip ama herkese merhamet duymam demekle aynı...

Ver coşkuyu Muhammed. Beşte biri nasılsa senin.. Gazlaaaaaaaaaaaaaa
obs
QUOTE(Antimuhammed @ Dec 5 2007, 01:15 AM) *
Ver coşkuyu Muhammed. Beşte biri nasılsa senin.. Gazlaaaaaaaaaaaaaa


laugh.gif laugh.gif
C3PO
Simdi Fatih Terim ciksa "Brezilya muhakkak yenilecektir. Bu galibiyette rol alacak teknik direktor ne güzel teknik direktor ve onun futbolculari ne güzel futbolculardir." dese, Brezilya yenildigi zaman adama peygamber mi diyecegiz?

Hem Islam peygamberi neden hukumdara ve askerlere "guzel" diyor?
C3PO
Aziz Nesin'in bu konuda yaptigi mukemmel yorumu dinleyin!!

http://youtube.com/watch?v=Gz4jarIe_5k
vincit
valla ya çok genç, bilgisiz ve aileden sorunlusunuz
ya da gerçekten amip düzeyinde insan formlu canlılarsınız

ne kolay öpüşürdünüz değil mi yalın kılıç bir kızla ..... yemeyince kız gider intihar gelir

beraber rilke okuyalım ..... biraderlerim

ya da siz sanatı Darwinin adolesence dönemindeki annecil isteklerine bağlayın (sizinkileri tenzih ederim)

........ kardeşlerim.

fetih suresi ha

sarhoşken ne komiksiniz.
C3PO
Hakaretlerin icin cok tesekkurler Vincit. Insallah Allah sana butun dileklerini bahseder ve obur dunyada mekanini Cennet eyler bu hakaretlerin icin. Tanimadigin adamlarin belki namazinda niyazinda olan annelerine kufrettigin icin insallah Allah senin anneni her turlu tacizden tecavuzden korur. Amin.
othello
İStanbulu fethetmek neden bir mucize meselesi oluyor bunuda anlamak güç....Ne var yani İstanbulda...Dünyada bir sürü şehir var..Mİsal Rio De Janieroyuda fethedebilirsin...
Ha diceklerki o zamanlarda İstanbul çok önemliydi..İStnabul Ortodokslar için daha kıymetlidir, Hristiyanların kalbi Roma-Vatikandır...

Romayı bir ara Emevi Arap korsanlar basmışlar ve yağmalamışlardır, buda pekala fetihtir...

pergel
vincit, hakaretlerin sana yakışıyor, o yüzden uyarı seviyen arttırıldı. Bu forumda yazmaya layık olduğunu kanıtlamazsan yazamazsın. Ağzından çıkanı kulağın duysun.
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.