Tam Forum Görünümü: Kuran’ı şeytanlar indirmiş olabilir mi?
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
Sayfalar: 1, 2
epifun
Şuara 210-211: “Onu şeytanlar indirmedi. .Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez”

Birkaç gündür forumdaki bazı konu başlıklarının altındaki yorumlarda Kuran’ın şeytan tarafından vahyedilmiş / Muhammed peygamberin de kandırılmış olabileceği hakkında imaları- iddiaları görüyorum.

Müslümanlığı sorgulama aşamasındayken aklımdan geçirmiş olmakla beraber, şu an kesinlikle böyle birşeyin doğruluğunu kabul etmiyorum. Bence Kuran Yaratıcı tarafından gönderilmiştir.

Ama sizlerin konu hakkındaki tezlerinizi ve anti tezlerinizi öğrenmek istiyorum.

Saygılar
xislam
şu an kesinlikle böyle birşeyin doğruluğunu kabul etmiyorum. Bence Kuran Yaratıcı tarafından gönderilmiştir.

Sen bunu nasıl söylüyorsun?
epifun
Sorgulayarak inanan herkes bu olasılığı aklından geçirmiştir diye düşünüyorum. Benim de bu şüphemi çürüten ve beni böyle olmadığına ikna eden bazı şeyler oldu. O yüzden de şu an böyle düşünüyorum.
Bu "iddialı" iddiada bulunan sizler oldugunuza gore oncelikle sizin görüşlerinizi öğrenmeyi tercih ederim. Daha sonra kendi görüşümü paylaşacağım.

xislam
QUOTE(epifun @ Dec 12 2007, 10:04 PM) *
Sorgulayarak inanan herkes bu olasılığı aklından geçirmiştir diye düşünüyorum. Benim de bu şüphemi çürüten ve beni böyle olmadığına ikna eden bazı şeyler oldu. O yüzden de şu an böyle düşünüyorum.
Bu "iddialı" iddiada bulunan sizler oldugunuza gore oncelikle sizin görüşlerinizi öğrenmeyi tercih ederim. Daha sonra kendi görüşümü paylaşacağım.


Epifun,

Bizlerin kuran şeytanın vahi olabilir gibi bir iddiası olamaz çünki allaha inanmadığımız gibi şeytanada inanmıyoruz.
O konularda anlatılmaz istenenler farklı.

İnananlar için sorulmuş sorular allaha ve şeytana inanıyorsanız kuranın şeytanın ayetleri olmadığını nasıl iddia edersiniz gibi. bunun ne gibi delilleri var gibi.

Eğer bu sorunuzun muhatabı Ateistler ise inanmadığımız bir şeyin kuranı indirdiğini iddia etmiş durumunda oluruz yani sorunuzun muhatabı olsa olsa hıristiyanlar olur. doğrumu?
epifun
Bu forumda bunu sorgulayan ve boyle olabilir mi diyen insanlar var. Bu başlığı da böyle düşünenelerle tartışmak, öylesine mi konuşuyorlar yoksa ileri sürebilecekleri kayda değer bir tezleri var mı onu anlamak için açtım.

Siz bir ateist olarak şeytana inanmıyor olabilirsiniz ve dolayısıyla konu hakkında söyleyecek birşeyiniz olmayabilir. Bu gayet doğal. Ama bu forumda sadece sizin gibi düşünenler yok. Agnostikler de var, spiritualistler de var, deistler de var; kisacasi bu konunun farklı konu başlıkların altında mesaj aralarında kaynamasını istemedim.
epifun
Bir ekleme yapmam gerekirse, zaman zaman "ateist"lerden de şeytana inananlara rastlamak mümkün.
Buna verilebilecek en çarpıcı örnek de Turan Dursun'dur. (bkz. şeytan ayetleri)
xislam
epifun şeytana inanana satanist derler ateist şeytana nasıl inanır?

O şeytan ayetleri ile ilgli yazılan yazılar eşytana inanıldığı için değil bizlerde allah hakkında yazılar yazıyoruz ama bu allaha inandığımız manasına galmaz.

Mısır tanrısı RA içinde yazılar yazılır ama bunlar ona inanıldığını göstermez.
epifun
Bilemiyorum sevgili xislam.
Bence de mantıken bir ateistin şeytana inanmaması gerekir.

Ama ne demiş ünlü Türk ateisti Turan Dursun:

"Ve çok açık görülüyor ki:
Putataparların Peygamberle birlikte secde etmelerinin nedeni :"Peygamberin üç putu (Lat, Uzza, Menat) öven sözlerle anması ve bunu, ayet olarak okumasıdır." Bu sözlerin oluşturduğu ayetler, tanrının ayetleri değil "şeytanın ayetleri"dir. Bu ayetler sonradan sureden çıkarılmıştır. Hacc suresinin 52. ayetinde anlatılanda budur."

Demek ki istisnalar olabiliyormuş.
xislam
QUOTE(epifun @ Dec 12 2007, 11:02 PM) *
Bilemiyorum sevgili xislam.
Bence de mantıken bir ateistin şeytana inanmaması gerekir.

Ama ne demiş ünlü Türk ateisti Turan Dursun:

"Ve çok açık görülüyor ki:
Putataparların Peygamberle birlikte secde etmelerinin nedeni :"Peygamberin üç putu (Lat, Uzza, Menat) öven sözlerle anması ve bunu, ayet olarak okumasıdır." Bu sözlerin oluşturduğu ayetler, tanrının ayetleri değil "şeytanın ayetleri"dir. Bu ayetler sonradan sureden çıkarılmıştır. Hacc suresinin 52. ayetinde anlatılanda budur."

Demek ki istisnalar olabiliyormuş.

Sevgili epifun zaten senin yazndanda olayın benim söylediğim gibi olduğu anlaşılıyor bakın ne demiş: 52. ayetinde anlatılanda budur

zaten o yazının devamındada böyle bir olayın geçtiği anlatılır 1."Şeytan Ayetleri" olayı gerçektir. Bunu yok sayma çabaları da boşunadır. şimi anlamışsındır umarım.
epifun
Hayır sevgili xislam.
Ben tum yazıyı kes-yapıştır yapmak istemediğimden bir bolumu alıntılamıştım. Butunluk içerisinde okundugunda Turan Dursun'un bilinçaltı insanı şaşırtıyor doğrusu.
http://www.turandursun.com/modules.php?nam...wpage&pid=9

Senin ne demek istediğini anladım. Sen kendi adına öyle yapıyor olabilirsin. Ama istisnalar da olabiliyor.
xislam
QUOTE(epifun @ Dec 12 2007, 11:36 PM) *
Hayır sevgili xislam.
Ben tum yazıyı kes-yapıştır yapmak istemediğimden bir bolumu alıntılamıştım. Butunluk içerisinde okundugunda Turan Dursun'un bilinçaltı insanı şaşırtıyor doğrusu.
http://www.turandursun.com/modules.php?nam...wpage&pid=9

Senin ne demek istediğini anladım. Sen kendi adına öyle yapıyor olabilirsin. Ama istisnalar da olabiliyor.

Sevgili epifun orayı okuduğun zamanda aynı şey çıkıyor (ben zaten o yazıyı biliyorum)
sanırım tekrar okumanda yarar var.

Orada anlatılmak istenen öğle bir olayın olduğu.
Üstelikte bu çok açık.
Sanırım sen o kelimenin etkisinde kalmışsın.
Ama tekrar eminim şimdi tekrar okuyunca anlayacaksın.

Burada bir istisna yok orada sadece öğle bir olayın olduğu anlatılmaya çalışılmış.
Yani o ayette anlatılan olayın gerçekte yaşandığını.

murtimuro
QUOTE(epifun @ Dec 12 2007, 11:36 PM) *
Hayır sevgili xislam.
Ben tum yazıyı kes-yapıştır yapmak istemediğimden bir bolumu alıntılamıştım. Butunluk içerisinde okundugunda Turan Dursun'un bilinçaltı insanı şaşırtıyor doğrusu.
http://www.turandursun.com/modules.php?nam...wpage&pid=9

Senin ne demek istediğini anladım. Sen kendi adına öyle yapıyor olabilirsin. Ama istisnalar da olabiliyor.


Sanırım konu biraz farklı bir noktada ama ben daha önce Müslüman olup şu anda da Hristiyanlığa ilgi duyduğum için beni de ilgilendiriyor.

Ben İslama inanırken bir şeye inanırdım..Tevrat Zebur İncil değişmiştir..Sonra Kuranı okuyup incelemeye başlayınca Kuranın anlamsız sözlerle dolu olduğunu gördüm..

Bunun üzerine Kutsal Kitabı okumaya başladım ve gördümki gerçekten tutarlı ve insana birşeyler öğretebiliyor..
Ayrıca Müslümanların iddia ettiği gibi Kutsal Kitabın değiştiğine dair HİÇBİR KANIT YOKTUR..Bu iddialar tamamen uydurma ve herhangi bir dayanağı olmayan söylentilerdir..

Böylece büyük bir yalana inanmış olduğumu farkettim..Kutsal Kitabı iyice öğrendikçe Kuran'ın Kutsal Kitabın çok kötü bir taklidi olduğunu ve tamamen boş sözlerden ibaret olduğunu anladım..

Bu bağlamda bana göre Muhammed kendisine yandaş toplamak için Tevratı ve İncili desteklediğini iddia eden Kuranı ilk karısının yardımıyla yazmıştır..Muhammedin ilk eşi Yahudiydi ve Tevrat çok iyi biliyordu..

Ancak yinede böylesine cahil bir adamın böyle bir kitabı yazdırabilmiş olması için mutlaka Şeytan ve onun Cinleri tarafından yönlendirildiğine de inanıyorum..Yoksa bu kadar sesini duyurabilmesi ve taraftar toplayabilmesi mümkün olmazdı..

Bu söylediklerim sana çok tuhaf gelebilir .. Çünkü büyük ihtimalle Kutsal Kitabı (Tevrat Zebur İncil) hiç okumamış ya da sadece eleştirmek için uğraşanlar sayesinde bazı ayetlerini duymuşsundur.. Öğrenmek için cesaretli olabilirsen beni anlayabilmen zor olmayacaktır...





orhan11

Epifun,

sen o şeytan ayetleri mevzusunu anlamamışsın. Ama anlamadığın şey üzerine hüküm getirip Turan Dursun'un şeytana inandığı mavalını söylüyorsun.. Cımbızlama yazı almak yerine, insan önce okuduğunu anlamalı..

Şeytan Ayet'leri konusu İslam'da da geçen bir mevzudur. Turan Dursun da bunu anlatmaktadır..

epifun
Şeytan ayetleri olayını gayet iyi anladım.
Asıl sizler anlamamışsınız doğal olarak sevgili arkadaşlar. Anlamamanizi anlayabiliyorum cunku mantıksız-garip evet.
Dursun'un yazısı o denli dediğim gibi anlaşıyor ki yazinin buldugu sayfanin altina admin not düşmek durumunda kalmış.



kutsalyaratik
Kuran, Muhammed isimli seytan tarafindan getirilmistir.
dindar20
Kutsalyaratık cehennemde kimin şeytan olduğunu göreceksin ama iş işten geçmiş olacak
kutsalyaratik
Ben cehenneme gitmiyecemki.
Cennetin kapicisi (Hazin)ile anlastim ve ona Muhammedinde istedigi gibi cok guzel hediyeler getirecegimi soyledim, oda kabul etti ve bana Huriler ayarliyacak, bi ficida sarap.

Muhammed cennet(Hazin) ve cehennem kapicilari(Malik) icin hediyeler goturmenizi emretmistir

Pante
QUOTE
Şeytan ayetleri olayını gayet iyi anladım.


Sadece bu sözünüzü alıp bir başkasından yorum istesem;
Sözü söyleyenin Salman Rüşdi'nin "şeytan ayetleri" iddiasını gayet iyi anladığını düşünür ve buna inandığını düşünür.

Demek ki bütün çok önemli, özellikle zor anlayanlar için.

"Şeytan ayetleri" kavramı ne Salman Rüşdi'ye ne de Turan Dursun'a aittir. Bu söz Muhammed'e ve Kur'an'a aittir.

Hacc/ 52. "(Ey Muhammed!) Senden önce hiçbir peygamber yoktur ki, şeytan onun okudukları arasına, bir şeyler katıp bırakmasın. Tanrı, şeytanın bıraktığını bozar, kendi ayetlerini güçlendirir. Tanrı bilendir, hikmetlidir."

Kavram bu ayetten çıkmıştır. Turan Dursun, bu ayetin sebebini, Muhammed Necm suresini okurken araya şeytan girdiğini iddia etmesi olarak açıklar. Demek ki Muhammed'e göre 1- Allah'ın ayetleri 2- Şeytanın ayetleri var.
Turan Dursun: "Bu sözlerin oluşturduğu ayetler, tanrının ayetleri değil şeytanın ayetleri'dir." derken bunu Muhammed'e göre belirtiyor. paragrafın Son cümlesinde ise;
"Hacc suresinin 52. ayetinde anlatılanda budur." diyor.
Yani kendi söylemiyor bunu, Kur'an-Muhammed böyle iddia ediyor.

Turan Dursun'un demek istediği ise şudur:
"Muhammed, Mekke dönemindeki sıkıntılı yıllarda putperestleri tarafına çekebilmek için taviz vermeye kalkışmıştır. Putperestlerin kutsalları olan Lat, Uzza ve Menat'ı metheden ayet söylemiştir. Müslümanlar bu duruma büyük tepki verdiklerinden, Muhammed "Bu sözleri şeytan'ın söyletti" iddiasında bulunmuştur. Yoksa evdeki bulgurdan olacaktı.

Şimdi o dönemde tepki veren müslümanlar "Bunlar şeytan ayetiydi" diye ikna edilmeye çalışılırken, Muhammed kırdığı potu kapatmaya çalışırken, günümüzde böyle bir olayın yaşandığını hadislerden yola çıkarak söylemek dahi müslümanlarca suç sayılmaktadır.

Kur'an'da bunun olabileceği ya da olduğu yazmasına rağmen, olduğunu-olabilirliğini söylemenin suç sayılması İslam'a egemen olan zihniyetlerin ve o zihniyetlerin yetiştirdiği müslümanların bakış açısındaki garipliği, anlamsızlığı, anlayışsızlığı ortaya koymaktadır.
epifun
Sevgili murtimuro,
İncil'i uzun zaman önce okumuştum. Tevrat'ı ve öğretisini de musevi arkadaşlarım dolayısıyla az çok bilirim. Aslına bakarsan benim dinler içerisinde en son incelediğim islam oldu. Buna, sanirim mezhep dinini yaşayan islam ülkelerinin bende yarattığı ön yargı neden oldu.

Hinduizm, budizm, new age dinler... hepsini oldukça iyi bilirim. Ayrıca Avrupa ve Amerikan edebiyatına oldukça
vakıf olmam dolayısıyla hıristiyanlık, musevilik, paganizm gibi dinlerin eserlere yansıyışlarını iyi bilirim.

Çok değil daha 1 yıl oncesine kadar deist-spiritualisttim.

Din bir yaşam felsefesi, varoluşu anlamlandırma çabası ve insanın onu algılayış biçimi..

İnsanın hayatı algılayışı- yorumlayışı neyin iyi neyin kötü olduğunu belirlemesindeki en önemli etken.

Örneğin bir spiritualistin kötuluğü algılayısı ile bir müslümanın algılayısı cok farklı. Spiritualist kötülüğü tekamul aracı olarak algılar ve boylelikle farkında olmadan onu yuceltir. Oysaki islam gibi hayatı okul değil sınav olarak gören dinlerde
durum daha farklıdır.

Mühim olan hayatı evrensel-ilahi doğrulara göre algılayabilmek.
Bizler resmin cok yakınında oldugumuzdan bazı şeyleri cok net goremeyebiliriz.

Benim koyu bir spiritualistken bunun sapkın bir öğreti oldugunu fark etmem de dibe vurduğum bir anda olmuştu. "O sapkın, bu sapkın, dünyadaki tüm oğretiler mi sapkın" derken ve hayatımda ilk kez bir Yaratıcı'nın varlığı hakkında şüphe duymaya başlamışken daha once defalarca deneyip okuyamadıgım Kuran'ı o kez sabırla ve hayatım boyunca beynime upload etmiş oldugum tum felsefelerden sıyrılmaya çalışarak okudum. Buna ön yargılardan- paradigmalardan sıyrılmış olarak okumuş olmak da denebilir...

Kuran'ı ilk okudugumda yaşadığım hayata ters gelen ve bu sebeple garipsediğim bazı şeyler olmadı dersem yalan olur. Hayatı spiritualist perspektiften gören biri için böyle olması normaldi. Neyse ki ve çok şükür ki bağnaz bir düşünce yapısına sahip değimişim ve yeterince cesaretliymişim ki, yanlışlarımda ısrar etmeyip bakış açımı 180 derece değiştirmekten ve herşeyi sil baştan bunun üzerine kurmaktan gocunmadım.

Neyse şimdi gelelim Kuran'ın niçin bence şeytan değil Allah tarafından gönderilmiş olduguna;

Bir kere her ne kadar sitenin ateist ahalisi kendilerine mucize adı altında sunulan Kuran'dan delileri kabul etmeseler de, objektif bir gözle bakabilenlerin bu enteresan delilleri reddetmesi imkansız. Evet ilk başta bana da bazıları zorlama gibi gelmişti. (Tabi sonradan fark ettim ki bu biraz da Arapça bilmememden- dil bariyerinden kaynaklanmıştı) Ama zorlama da desek, tesadüf te öyle çok delil var ki. Hepsini birden inkar etmek bağnazlıktan ve inatçılıktan başka birşey olmuyor. Bence kıyamet suresi 3-4, Müminun Suresi 14, Nahl Suresi 69, Taha Suresi 53, Kamer Suresi 7 tarzı ayetler ve kelime
uyumları Kuran'ın bir insan tarafından yazılmış olmadığının MUCİZEVİ bir ispatı niteliğinde.

Sanırım bunda hemfikiriz.

Sen de Kuran'ın Muhammed tarafından uydurulmuş, yazılmış olduğunu düşünmüyorsun ki "Ancak yinede böylesine cahil bir adamın böyle bir kitabı yazdırabilmiş olması için mutlaka Şeytan ve onun Cinleri tarafından yönlendirildiğine de inanıyorum..Yoksa bu kadar sesini duyurabilmesi ve taraftar toplayabilmesi mümkün olmazdı."
demişsin.

Bu alternatifi, inancını sorgulayan herkes gibi ben de aklımdan geçirmiştim. Ama yaptığım araştırmalar sonucunda bunun böyle olmadığını gördüm.

Dinleri incelediğimiz zaman hepsinin benzer ve farklı yanları var.
Bir başka deyişle, Hıristiyanlıkta yahut musevilikte olan temel kurallar islamda da var.
Ornegin zina, hırsızlık hepsinde yasak. Namaz dahil pek cok ibadet sadece kitabı olan dinlerde değil, tüm dinlerde var.
Bu forumda ve bazı hıristiyan forumlarda sık sık söylenir "Allah el-ilah'tır, ay tanrısıdır, namaz putperest ibadetidir, Muhammedin babasının adı Abdullah'tır bu Allah'ın kulu demektir" vs. diye.

Ben tüm bunları bu dinlerin kaynağının aynı olmasına bağlıyorum ve farklılıkların sonradan oluştuğunu düşünüyorum. Kitaplar arasındaki benzerlikler ve "Muhammed diger kitaplardakileri harmanlayıp Kuran'ı yazdı" tezin de bundan kaynaklanıyor.
Namaz bu yüzden putperestlerin-paganların da "kendilerince" yaptıkları bir ibadet.
Kısacası bunlar bir zamanlar peygamberler aracılıgıyla tebliğ edilmiş ilahi kaynaklı dinlerin tortuları- yansımaları.
(Nitekim etimolojik olarak da brahma, ibrahim, rahman aynı kökten türemiş kelimeler.)

Benzerliklere kısaca değindik, gelelim bu dinlerdeki farklılıklara...

Kuran'ın ana mesajı ve üzerinde en çok durduğu, hatta Allah'ın bu şekilde ölenleri affetmeyeceğini söylediği şey ne?
Allah'a ortak koşmak, onun otoritesini reddetmek, O'ndan başka bir otorite kabul etmek.
Ve tabi ki Allah'ın varlığı, birliği, hiç birşeye benzemeyişi, herşeyden farklı oluşu da Kuran'ın en çok vurgulanan mesajı.
Yani bir anlamda monoteist olan tek din Kuran'ın bizlere sundugu din.

Niçin İncil'de teslis inancı olmamasına ragmen, Hıristiyanlar buna inanıyor? İsa Tanrı'dır diyor.
Niçin Kuran Allah'tan başka herşeyin ve herkesin kölesi olmayı yasaklarken hadis ve mezhep dininde peygamberimize "Efendi" deniyor? Niçin Alemlerin onun hürmetine yaratıldığı söyleniyor? Peygamberin soylediği düşünülen sözler - hadis- içinde Allah sozu oldugu yazan bir kitabın ayetlerini nasıl oluyor da iptal edebiliyor?
Niçin tum new age ogretiler insanın aslında tanrı oldugunu onun evrimini- tekamulunu tamamlayıp ustun bir ruh olacagını insanlıga empoze ediyor?

Niye sinsi plan ve hedef aynı?

Kısacası oyle bir nokta geliyor ki,
yol ikiye ayrılıyor
başka bir seçim şansı kalmıyor.

Ya Kuran'daki islam ya da dunya uzerinde varolan özünde çaktırmadan aynı şeyi savunan diger inanc... adı ister spiritualizm olsun, ister tasavvuf, ister hıristiyanlık ister kabala, ister putperestlik... ozunde hepsi farklı maskeler takmış pagan inançlar...

Bu pagan inançların sapkınlığı ve kaynağı konusunda bizleri uyaran tek bir kitap var, o da Kuran...

Pagan inançların ilk bakışta iyi hoş gözükmesi ama özünde kaosu hedeflemesiyle ilgili bir sunu; izlemeni tavsiye ederim.
http://www.youtube.com/watch?v=ki4m7B5Ig5w
http://www.youtube.com/watch?v=EXA38GeVM6k

Sevgi ve selamlar.
wink.gif
mazot
QUOTE(xislam @ Dec 12 2007, 10:54 PM) *
epifun şeytana inanana satanist derler ateist şeytana nasıl inanır?

O şeytan ayetleri ile ilgli yazılan yazılar eşytana inanıldığı için değil bizlerde allah hakkında yazılar yazıyoruz ama bu allaha inandığımız manasına galmaz.

Mısır tanrısı RA içinde yazılar yazılır ama bunlar ona inanıldığını göstermez.

Falcılara inanan ateist var..

Araba kazası yapınca kurban veren ateist var...

Büyücülere gidip büyü yapan ateist var

Sonra arabanın arkasında su döken ateist var... zil takıp oynayan ateist var.. varoğlu var işte... biggrin.gif
ERCUMENT
QUOTE(mazot @ Dec 13 2007, 09:24 PM) *
Falcılara inanan ateist var..

Araba kazası yapınca kurban veren ateist var...

Büyücülere gidip büyü yapan ateist var

Sonra arabanın arkasında su döken ateist var... zil takıp oynayan ateist var.. varoğlu var işte... biggrin.gif

nasıl yani
mazot
QUOTE(ERCUMENT @ Dec 13 2007, 09:27 PM) *
nasıl yani

Yani şahid oldum desem...
epifun
QUOTE(Pante @ Dec 13 2007, 08:46 PM) *
Demek ki bütün çok önemli, özellikle zor anlayanlar için.

"Şeytan ayetleri" kavramı ne Salman Rüşdi'ye ne de Turan Dursun'a aittir. Bu söz Muhammed'e ve Kur'an'a aittir.

Hacc/ 52. "(Ey Muhammed!) Senden önce hiçbir peygamber yoktur ki, şeytan onun okudukları arasına, bir şeyler katıp bırakmasın. Tanrı, şeytanın bıraktığını bozar, kendi ayetlerini güçlendirir. Tanrı bilendir, hikmetlidir."


O halde ben de zor anlayanlar için Hacc suresi 52. ayeti açıklayayım da konu aydınlığa kavuşsun;

Peygamberlerin okudukları şeyler= vahiy ve vahyin toplandığı kitaplar, incil, tevrat vs.
Hakikaten de bu Allah sözü olan kaynaklar derlenirlerken (araya şeytanın girmesiyle) tahrif olmuştur. İçlerinde doğru öğretiler barındırıyor da olsalar bunlar şeytani öğretilerle harmanlanmıştır.
Allah Kuran'ı indirerek ve onu güçlendirerek (bir takım matematiksel sistemlerle, şifreleme sistemiyle) şeytanın sızmış oldugunu/ oyununu bozar, ve yanlışları düzeltir.

Demek ki ayetleri de Kuran' ın butununu düşünerek yorumlamak gerekiyormuş.

ERCUMENT
QUOTE(mazot @ Dec 13 2007, 09:40 PM) *
Yani şahid oldum desem...

senmisin yoksa...hadi kerata doğruyu söyle...
smile.gif))))))))))))))))))))
mazot
QUOTE(ERCUMENT @ Dec 13 2007, 10:00 PM) *
senmisin yoksa...hadi kerata doğruyu söyle...
smile.gif))))))))))))))))))))

Yaw biz din kardeşiyiz..... unsure.gif
xislam
QUOTE(mazot @ Dec 13 2007, 09:24 PM) *
Falcılara inanan ateist var..

Araba kazası yapınca kurban veren ateist var...

Büyücülere gidip büyü yapan ateist var

Sonra arabanın arkasında su döken ateist var... zil takıp oynayan ateist var.. varoğlu var işte... biggrin.gif

Yanalcı müslüman da var.

Müslümanlık ile ateizmi karıştırmışsın.
haci
Kur'an'ı aklı şeytan bir Allah indirmiş olmalı..

HACI
aktifus
Bununla ilgili ben bir konu açmıştım kuranı cinler indirdiyse diye.

Ama anlaşılmamış herzamanki gibi.

Bu konuda basit bir mantık yürütüyorum.

Cinlere inanıyorsunuz. Kuranın cinlerin eseri olmadığını nerden biliyorsunuz diye soruyorum? Ben inanıyor değilim.

Hayır kesinlikle cinlerin eseri olamaz diyen sizsiniz o halde neden olamaz söylemeniz gerekir...

Hem neydi şu cinlerin amacı. Yeryüzünde fesat çıkarmak değil mi? Yeryüzünde en büyük fesatlar dinler sayesinde çıkmadı mı?
epifun
Selam sevgili Aktifus,

Cinlerin/şeytanların indirdiği öğreti Kuran degil, spiritualist (ruhcu) ogretidir. Zaten bunu yavas yavas kendileri de yumurtluyorlar.
İnsanlardan oyle yuz bulmuşlar ki "biz Kuran'ın bahsettiği cinleriz" demekten gocunmuyorlar.
İstersen mevlana kardeslik zımbırtısının fasikullerini biraz kurcala.
Kuran, bu sapkın ogretinin aksine, sözde kardesliğin değil, kalıcı barış-huzur sağlamak için neler yapılması gerektiği konusunda yol gösterir.
Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi monoteist olan tek kaynak Kuran. (İslam öğretisi degil, Kuran)
Diger ogretilerin/ dinlerin de hep aynı noktadan fire vermesi, zaman içerisinde gizli ve açık politeist dinlere dönüşmeleri çok düşündürücüdür!

http://www.youtube.com/watch?v=ki4m7B5Ig5w
http://www.youtube.com/watch?v=EXA38GeVM6k


murtimuro
QUOTE(epifun @ Dec 14 2007, 12:54 AM) *
Selam sevgili Aktifus,

Cinlerin/şeytanların indirdiği öğreti Kuran degil, spiritualist (ruhcu) ogretidir. Zaten bunu yavas yavas kendileri de yumurtluyorlar.
İnsanlardan oyle yuz bulmuşlar ki "biz Kuran'ın bahsettiği cinleriz" demekten gocunmuyorlar.
İstersen mevlana kardeslik zımbırtısının fasikullerini biraz kurcala.
Kuran, bu sapkın ogretinin aksine, sözde kardesliğin değil, kalıcı barış-huzur sağlamak için neler yapılması gerektiği konusunda yol gösterir.
Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi monoteist olan tek kaynak Kuran. (İslam öğretisi degil, Kuran)
Diger ogretilerin/ dinlerin de hep aynı noktadan fire vermesi, zaman içerisinde gizli ve açık politeist dinlere dönüşmeleri çok düşündürücüdür!

http://www.youtube.com/watch?v=ki4m7B5Ig5w
http://www.youtube.com/watch?v=EXA38GeVM6k


Evet kardeşlik öğretiyor Kuran..Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün diyor , Herkes Müslüman oluncaya dek öldürün diyor..

Neresinde hoşgörü neresinde sevgi ? Biraz açıklayında bizde öğrenelim sayın Epifun ?
epifun
QUOTE(murtimuro @ Dec 14 2007, 12:21 PM) *
Evet kardeşlik öğretiyor Kuran..Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün diyor , Herkes Müslüman oluncaya dek öldürün diyor..

Neresinde hoşgörü neresinde sevgi ? Biraz açıklayında bizde öğrenelim sayın Epifun ?


"Sevgili murtimuro," diye başlayan ve size yardımcı olmak adına yaklaşık 1 saat ugrasarak yazdigim 19 no'lu ileti için "birşey degil"!
Herseyden once, onca emekten sonra bu hesap soruş tarzını haketmiyorum değil mi?
Toplum bireylerden oluşur. Şüphesiz ki insanın önce dönüp aynaya bakıp sevgiyi, merhameti ve hoşgörüyü kendisinde araması ve söyledikleriyle çelişmeyecek tarzda davranması gerekir sevgili murtimuro.

Selamlar
aktifus
QUOTE(epifun @ Dec 14 2007, 12:54 AM) *
Selam sevgili Aktifus,

Cinlerin/şeytanların indirdiği öğreti Kuran degil, spiritualist (ruhcu) ogretidir. Zaten bunu yavas yavas kendileri de yumurtluyorlar.
İnsanlardan oyle yuz bulmuşlar ki "biz Kuran'ın bahsettiği cinleriz" demekten gocunmuyorlar.
İstersen mevlana kardeslik zımbırtısının fasikullerini biraz kurcala.
Kuran, bu sapkın ogretinin aksine, sözde kardesliğin değil, kalıcı barış-huzur sağlamak için neler yapılması gerektiği konusunda yol gösterir.
Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi monoteist olan tek kaynak Kuran. (İslam öğretisi degil, Kuran)
Diger ogretilerin/ dinlerin de hep aynı noktadan fire vermesi, zaman içerisinde gizli ve açık politeist dinlere dönüşmeleri çok düşündürücüdür!

http://www.youtube.com/watch?v=ki4m7B5Ig5w
http://www.youtube.com/watch?v=EXA38GeVM6k


Spritüalizmi Mevlana kardeşlik zımbırtısı zannettmek çok büyük hatadır. Onlarla hiç ilgilenmedim çok itici gelmişti bana. Biz kuranın bahsettiği cinleriz falan da hiç duymadım okumadım.

Soru çok basit.

Kuran'ın (ki kuranı bu haliyle Muhammet hiç görmedi peygamber olmayan insanlar yazdı bu insanlar da muhammet öldüğünde cenazeyi bırakıp halifeliği tartışmaya gidenlerdi hatırlayalım.) cinlerin, uzaylıların vb sözleri olmadığının kanıtı nedir?

Kuran sizi tanrının sözü olduğuna nasıl ikna ediyor? Yakarım dediğinde mi? Cenneti tasvir ederken mi? Öldürün derken mi?
epifun
QUOTE(aktifus @ Dec 14 2007, 02:39 PM) *
Spritüalizmi Mevlana kardeşlik zımbırtısı zannettmek çok büyük hatadır. Onlarla hiç ilgilenmedim çok itici gelmişti bana. Biz kuranın bahsettiği cinleriz falan da hiç duymadım okumadım.

Soru çok basit.

Kuran'ın (ki kuranı bu haliyle Muhammet hiç görmedi peygamber olmayan insanlar yazdı bu insanlar da muhammet öldüğünde cenazeyi bırakıp halifeliği tartışmaya gidenlerdi hatırlayalım.) cinlerin, uzaylıların vb sözleri olmadığının kanıtı nedir?

Kuran sizi tanrının sözü olduğuna nasıl ikna ediyor? Yakarım dediğinde mi? Cenneti tasvir ederken mi? Öldürün derken mi?


Spiritualizmi mevlana kardeslik zımbırtısı zannetmediğimi, bu ogretinin cok derinine indiğimi, hatta ara ara bir suru bu tarzda (başka) derneklere de gittigimi, meditasyon için gittiğim dernekleri, okudugum ruhcu kitapları daha once konusmustuk. Çok uzun seneler, ailemden insanların da etkisiyle bu ogretinin yolundan gittim ben.
Geleneksel islamcılar için islam nasıl atalarının diniyse, ruhçuluk da benim için nerdeyse oyleydi. Mevlana dernegi biraz daha "dobra" olması itibariyla itici geliyor evet. Bana da oyle gelmişti. Ama son son öyle bir noktaya gelmiştim ki onların saçmalıkları bile yavas yavas mantıklı gelmeye başlıyordu. Cunku aslında hepsi aynı şeyi soyluyor-empoze ediyor. Sadece soyleyiş stilleri farklı.

Yolladıgım linklere baksaydın, orada yüce mevlana zımbırtısının "itiraf"ları mevcut, gorebilirdin.

Kuran diğer öğretilerden farklı... bunu sen de biliyorsun... Yol ikiye ayrılıyor ya Kuran ya digerleri...
Ben Kuran'ı seciyorum. Onun onerdiği yolu daha dogru buluyorum. Çünkü spiritualizmin gercek yuzunu biliyorum ve bu konuda bizleri uyaran tek kaynak Kuran. Diger tum inanışların aynı yerden çatırdaması, orijinalinde monoteistken politeist inançlar haline donüşmeleri ayrıca düşündürücü ve ürkütücü geliyor bana.
Ben tek bir yaratıcının varlığına inanıyorum. Benim bu inancımla örtüşen tek bir din var o da Kurandaki islam.

Spiritualist ogretiyi neden sapkın bulduguma gelince:
Ruhçu ögreti şunların varlıgını savunuyor: (BİLGİNİN-ÖGRETİNİN KAYNAGINA GÖRE (kitap, dernek) ASAGIDAKİ MADDELER FARKLILIK GÖSTEREBİLİR. AMA TEMEL KAVRAMLAR GENELDE AYNIDIR.)

Panteizm/ pananteizm (Tanrı’nın madde dünyasının bir parçası olması- Özünde Tanrı ile “1” olmak/Enel Hak/ Vahdet-i Vücud )
Tekamül etmiş/ seçilmiş tanrısallaşma yolunda ilerleyen üstün insan (insan-ı kamil)
Kutsal insanlar (medyum, evliya, derviş, aziz)
Reenkarnasyon
Karma
Ruhlar Alemi (spatyom)
Bu dünyadakilerle bağlantı kurabilen hayalet/ruh
Nefsin arındırılmasına yönelik çilecilik
Kaderin tamamen insanın kendisi tarafından belirlenmiş olması
Bu dünyanın bir okul olduğu
Madde dünyasının küçümsenip- ruhlar aleminin yüceltilmesi
Ayetlere sembolik anlamlar yükleme
Mehdi/ Mesih gibi bir kurtarıcının geleceği

AKTİFUS: "Peki, ne sakıncası var bunları savunmasının"?

Teoride kardeşliği- eşitiliği savunduğunu söylese de pratikte kendi ile çelişir. Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratmayı hedefler.

Tekamül bakımından daha geride olanların ahlaksızlık yapmalarını mazur görür ve buna sevgi ile (!) göz yumar.

Hayatı bir okul olarak görür; satır arasında kötülüğün-acı çekmenin- zorlukların tekamül bakımından ilerleme sağladığını iddia eder. Böylelikle kötüleri iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirir. (İblis’i bile)

Her şeyin düşünce ve beyin gücünde bittiğini telkin ederek uzun vadede kader inancını tamamen yok eder ve yarı- tanrılık iddiasında bir üstün ırk (übermensch) yaratmayı hedefler.

Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia eder. Kimi ruhçu kaynaklar “ Evren = Tanrı ” dır der. Bu da “Tanrı yoktur” demenin bir başka şeklidir.

Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ı dünyevi bir yanılsama olarak kabul eder ve varlığını inkar eder. Tanrı’ya şeytanla ortak (şirk) koşturur.

Reenkarnasyon inancını kullanarak AHİRET inancını zaman içerisinde tamamen yok eder. "Önemli olan ruhtur" palavrasıyla madde alemini küçümsetir. Uzun vadede zenginlik, lüks, refah gibi kavramlardan insanı uzaklastırır. Çile cekmenin tekamul bakımından onemini vurgular.

AKTIFUS: "HANI NERDE BOYLE DİYOR?" smile.gif

Son donemde best seller bir kitap var. "Tanrının dogumgunu" ismi... Yazarı bunun bir Kuran tefsiri oldugunu iddia ediyor.
İlk başta para kazanma amaçlı yazılmış bişi sandım. Ama sonra baya bir inceledim. Yazarın blogunu takip ettim. Yorumlarını, diger yazdıklarını okudum ve yazarın "kandırıldıgına" karar verdim. Zaten yazar kendisi de birkaç yerde kendisine adeta vahiy geldiğini, nasıl yazdıgını kendisinin de tam anlayamadıgını vs. soylemiş.

"Yukarıdaki çıkarımlara nerden vardın?" diyorsan o kitabı okumadan cok once varmıstım. Ama o kitapla bir kez daha teyid etmiş oldum.



Bu kitapta güya Dona Tanrı ve yazar ile chatleşiyorlar. O yüzden diyalog şeklinde. Dona’nın “Tanrı” olması okuyucuda psikolojik bir baskı yaratıyor ve bilinç altında tüm söylediklerini doğru ve tartışılamaz kılıyor.

• Kötülerin (İblis’in bile) iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirilişi
• Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ın kötülüğünü dünyevi bir yanılsama olarak gösterme
• İblis- şeytan kavramları konusunda okuyucunun kafasını bulanıklaştırma
• Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia etme (panteizm-pananteizmi empoze etme)
• Allah’ın tekamüle ihtiyacı varmış iftirasını atma

Sayfa 69-70
Dona: Şeytana gelince... Elbette şımartmadım onu. O şımarmayacak kadar olgun bir ruhtu.
Ben: Tanrı şeytandan övgü ile bahsediyor! Hayretten ölmek üzereyim. Şeytan olgun bir ruh muydu? Şeytan senin ve dolayısıyla insanların düşmanı değil miydi? Şeytanın günahını mı alıyoruz milyonlarca yıldır?
Dona: İblis bir sembol olmayı sevgiyle kabul etti. Hepsi bu.
Ben: Kötü adam rolünü mü teklif ettin ona?
Dona: Alemde hep beraberdik. Tüm ruhlar, sen ve ben. Ben ruhumdan bir parçanın tekamül etmesine karar verdim. Bu serüvende kimlerin yer almak istediğini sordum.
Ben: Şeytanın rolü neydi tam olarak?
Dona: Tekamül serüveninde iyinin karşıtının yani kötünün de olması gerekiyordu. Şeytanın ve ekip arkadaşlarının görevi ise insanlık tarihi boyunca kötüyü temsil etmekti. Kuran’da hem İblis, hem de şeytan kelimeleri ayrı ayrı geçer. Adem ile ilgili olaydan önce ondan İblis diye bahsedilir. Şeytan İblis’in insanın yaratılışından sonra taşımaya başlladığı addır. İblis kendi adı; şeytan ise üstlendiği rölün adıdır. Şeytan şeytanın avukatlığını yapmak üzere dünyaya gelmiştir. Senin doğruyu yanlıştan ayırt etmeni kolaylaştırmak için.

Ahireti inkar ettirip, ayet cımbızlama yöntemiyle reenkarnasyon inancını benimsetme böylelikle asıl hedef olan “hayat bir okuldur” ve tekamül en önemli şeydir felsefesini benimsetme

Sayfa 77,78,79’da ahireti inkarı etmenin temeli oluşturulduktan sonra sayfa 80’de reenkarnasyon inancı benimsetiliyor.

Kitapta Bakara Suresi 56. ayet reenkarnasyona delil olarak gösteriliyor:

“Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz.”

Buradaki “şükredebilesiniz” kelimesinden yola çıkarak ayette ölümden sonra yeniden bedenlenince şükrettiklerinden bahsedildiği iddia ediliyor.

Oysa ayet bağlamından çıkarılmazsa “apaçık” çünkü 55. ayet şöyle:

“Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.”

Bu ayetlerin reenkarnasyonla uzaktan yakından alakası yok!


• Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratma

Sayfa 429 - 18. Bölüm
Ben: Şimdiii, Hz. İsa model insan ya. Tekamül etmiş ve tanrısallaşmış insan modeli. Amacın bu modeli çoğaltmak. 9. tekamül kuşağına ev sahipliği yapan dünyada, ona verdiğin özelliklerin de çoğalması lazım.

• Araya doğru bilgileri serpiştirip, yanlış bilgiyi insanlara doğru ile birlkte empoze etme
• Dinin kaynağı yalnızca Kuran’dır diyenleri kendi kötü oyununa alet edip, mezhep ve hadis savunuru karşısında malup duruma düşürmek

Sayfa 448-451 arası ise hadislerin dinin kaynağı olamayacağı ile ilgili mantıklı bilgiler içeriyor


• Kuran’da olmayan Mehdi/ Mesih kavramlarını varmış gibi gösterme (Daha 20 sayfa once hadisler iftira diyordu, ama napmış neetmiş ayet cımbızlayarak sokmus mehdiyi-mesihi)
• “Müteşabih ayet teknolojisi” adı altında ayetlere sembolik anlamlar yükleme- cımbızlama


Sayfa 500’de “Müteşabih ayet teknolojisi” altında bir “ayet cımbızlama methodunu” görüyoruz.
Dona: “Sabrettiğinize karşılık selam size. Dünya yurdunun sonu ne güzel.” (Rad, 24)
Ben: Ayet “ahirzamanı” tarif ediyor!
Dona: İsa’nın gönderdiği selamı tekrar alalım şimdi. “ Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün, diri olarak yeniden kaldırılacağım gün de” (Meryem Suresi, 33)
Ben: Aman Tanrım! İsa “ben geliyorum” diyor!

Goruldugu uzere yazar ayetlerin anlamlarını kaydırmıs, contextten cıkarmıs, sembolik anlamlar yuklemiş ve gayet de guzel kendi ruhcu ogretisine uyarlamıs. Bu yontemle herseyi yapmak mumkun.

Sevgi ve selamlar.
aktifus
...
Spiritualist ogretiyi neden sapkın bulduguma gelince:
Ruhçu ögreti şunların varlıgını savunuyor: (BİLGİNİN-ÖGRETİNİN KAYNAGINA GÖRE (kitap, dernek) ASAGIDAKİ MADDELER FARKLILIK GÖSTEREBİLİR. AMA TEMEL KAVRAMLAR GENELDE AYNIDIR.)

Panteizm/ pananteizm (Tanrı’nın madde dünyasının bir parçası olması- Özünde Tanrı ile “1” olmak/Enel Hak/ Vahdet-i Vücud )
Tekamül etmiş/ seçilmiş tanrısallaşma yolunda ilerleyen üstün insan (insan-ı kamil) (SEÇİLMİŞLİK DİYE BİR AYRIM YOK, O DİNLERDE VAR)
Kutsal insanlar (medyum, evliya, derviş, aziz) (KUTSAL İNSAN KAVRAMI NEDİR BİLMİYORUM. SADECE DAHA ÇOK BİLENLER VAR, TÜM İNSANLAR VE HERŞEY ZATEN KUTSALDIR)
Reenkarnasyon
Karma
Ruhlar Alemi (spatyom)
Bu dünyadakilerle bağlantı kurabilen hayalet/ruh
Nefsin arındırılmasına yönelik çilecilik (TARİKATLARLA KARIŞTIRMAYALIM. HAYATIN KENDİSİ ZATEN TEKAMÜL ETMEMİZ İÇİNDİR. ÇİLE, ÜZÜNTÜ, MUTLULUK, SEVGİ HEPSİ İŞE YARAR.)
Kaderin tamamen insanın kendisi tarafından belirlenmiş olması (YAŞAM PLANLARI VARDIR. üZERİNDE DURMAK İSTEDİĞİ MESELA GÜCÜN ANLAMSIZLIĞINI ÖĞRENMEK İSE ÇOK PARALI OLABİLİR FAKAT ÇOCUĞU DOĞUŞTAN SAKAT OLACAKTIR BÖYLECE ÖĞRENECEKTİR.)
Bu dünyanın bir okul olduğu
Madde dünyasının küçümsenip- ruhlar aleminin yüceltilmesi (MADDE DÜNYASINI ASIL KÜÇÜMSEYEN DİNLERDİR. MADDE OLMADAN TEKAMÜL OLMAZ.)
Ayetlere sembolik anlamlar yükleme (AYETLERLE İŞİM OLMAZ. VİCDANIM YETER)
Mehdi/ Mesih gibi bir kurtarıcının geleceği (YİNE KARIŞTIRIYOSUN DİNLER MESİH BEKLER. AMA ZAMAN ZAMAN YÜKSEK BİLİNCE SAHİP OLANLAR DA DÜNYADA DOĞARLAR. MESELA ATATÜRK BANA GÖRE BUNLARDAN BİRİSİDİR.)

AKTİFUS: "Peki, ne sakıncası var bunları savunmasının"?

Teoride kardeşliği- eşitiliği savunduğunu söylese de pratikte kendi ile çelişir. Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratmayı hedefler.
(BU KADAR ÇARPITILIR ANCAK. KİBİRLİ ELİT IRK MI? EĞER BİR KİŞİ BEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM HERKESTEN ÜSTÜNÜM DİYORSA O KİŞİ KENDİSİNİ KANDIRIYORDUR TABİ SİZİ DE VAY BE DEMEK SİPİRİTÜALİZM BÖYLE KİBİRLİ İNSANLAR ÜRETİYOR DİYE DÜŞÜNDÜRÜYORDUR. BİLİNÇLİ KİŞİ İSE O KİŞİNİN GERÇEKTE TEKAMÜLÜNÜN BAŞINDA OLDUĞUNU VE ONA BAKIP DA HEMEN YARGIDA BULUNANLARIN DA AYNI DÜZEYDE FAKAT KARŞISINDA OLDUĞUNU GÖRÜR. )

Tekamül bakımından daha geride olanların ahlaksızlık yapmalarını mazur görür ve buna sevgi ile (!) göz yumar.
(GERİDE OLAN ""EVET ALLAH'A İNANIYORUM DESE NE OLUR ALLAH'I HİSSETMEDİKTEN SONRA? O KİŞİLER DÜNYADA HATA YAPMAK BU HATALARLA/DENEYİMLERLE ÖĞRENMEK DURUMUNDADIR. AHLAKSIZLIK YAPANA YAPTIĞI ŞEYİN ETKİLERİ, YOLAÇACAĞI RUHANİ DENGESİZLİKLERİ KENDİSİNE ANLATILIR. AHLAKSIZLIKLAR TOPLUMUN KURALLARIYLA ENGELLENİR. GERÇEKTE ŞUNU BİLİRİZ Kİ HER EYLEM ÖĞRENME ARACIDIR. ÇEKİLEN ACILARLA ÖĞRENİRLER. BU ZOR DENEYİMLERE KATLANMAYI GÖZE ALIP DÜNYADA DOĞDUKLARI İÇİN MAĞDURLARIN ACISI PAYLAŞILIR MAĞDUR EDENLERİN İSE VİCDANLARININ İŞLEMEYE BAŞLAMASI İÇİN ÇALIŞILIR)

Hayatı bir okul olarak görür; satır arasında kötülüğün-acı çekmenin- zorlukların tekamül bakımından ilerleme sağladığını iddia eder. Böylelikle kötüleri iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirir. (İblis’i bile)
(YUKARDA BAHSETTİM. İYİ-KÖTÜ İNSANLAR AİT KAVRAMLARDIR, TOPLUMUNA GÖRE DEĞİŞİR. KÖTÜLER BİLMEDİKLERİ İÇİN MAĞDUR EDERLER, MAĞDUR OLANLAR DA ÖĞRENMEK İÇİN KABUL ETMİŞLERDİR. )
Her şeyin düşünce ve beyin gücünde bittiğini telkin ederek uzun vadede kader inancını tamamen yok eder ve yarı- tanrılık iddiasında bir üstün ırk (übermensch) yaratmayı hedefler.
(DÜŞÜNCEDEN BAŞKA NEDİR Kİ RUH? EVREN? DİNLERİN KADER İNANCI SİZİ TATMİN EDİYORSA KENDİNİZ BİLİRSİNİZ FAKAT SİPİRİTÜALİZMDE YAŞAM PLANLARI VARDIR ANI ANINA BELİRLİ OLAYLAR DEĞİL VE BU YAŞAM PLANLARININ AMACI ÖĞRENMEKTİR CENNETE Mİ CEHENNEME Mİ GİDECEĞİMİZ BELİRLENMESİ, TESTİ, SINAVI DEĞİLDİR.)
Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia eder. Kimi ruhçu kaynaklar “ Evren = Tanrı ” dır der. Bu da “Tanrı yoktur” demenin bir başka şeklidir.
(ÖZÜNDE HERŞEY BİRDİR. MADDE DE RUH DA. AYRILIKLAR ÖĞRENMEK İÇİN KULLANILAN ZİHNİN BİR FONKSİYONDUR. )
Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ı dünyevi bir yanılsama olarak kabul eder ve varlığını inkar eder. Tanrı’ya şeytanla ortak (şirk) koşturur.
(VARLIĞINI İNKAR EDER DİYOR, SANKİ VARLIĞI KANITLANMIŞ GİBİ, REFERANS MANTIK, VİCDAN DEĞİL HEP İSLAM BU ELEŞTİRİLERDE, Kİ NE KADAR GEÇERSİZ OLDUĞUNU DA GÖREBİLDİK UMARIM.KÖTÜYÜ ŞEYTAN, İYİYİ TANRI OLARAK AYIRAN İSLAMDIR. )
Reenkarnasyon inancını kullanarak AHİRET inancını zaman içerisinde tamamen yok eder. "Önemli olan ruhtur" palavrasıyla madde alemini küçümsetir. Uzun vadede zenginlik, lüks, refah gibi kavramlardan insanı uzaklastırır. Çile cekmenin tekamul bakımından onemini vurgular.
(HERHANGİ BİR ZEVKTEN VEYA MUTLULUKTAN UZAKLAŞTIRMAZ. ASIL UZAKLAŞTIRAN İSLAMDIR AMA NEDENSE MENSUPLARI KELEKLERİN PARASINI MELEKLERLE YERLER. VE EVET LÜKS ZARARLIDIR KİŞİYİ İÇSEL DÜNYASINDAN DENGESİNDEN UZAKLAŞTIRIR. )
AKTIFUS: "HANI NERDE BOYLE DİYOR?" smile.gif

Son donemde best seller bir kitap var. "Tanrının dogumgunu" ismi... Yazarı bunun bir Kuran tefsiri oldugunu iddia ediyor.
İlk başta para kazanma amaçlı yazılmış bişi sandım. Ama sonra baya bir inceledim. Yazarın blogunu takip ettim. Yorumlarını, diger yazdıklarını okudum ve yazarın "kandırıldıgına" karar verdim. Zaten yazar kendisi de birkaç yerde kendisine adeta vahiy geldiğini, nasıl yazdıgını kendisinin de tam anlayamadıgını vs. soylemiş.
(YANLIŞ KAYNAKLARDAN BESLENİYORSUN. TABİKİ HER YENİ AKIMDA BU İŞİN ÜÇKAĞITÇILARI DA ÇIKAR. BİR SİPİRİTÜALİST KAYNAK SEVGİDEN, EŞİTLİKTEN, ÖZSAYGIDAN VE SEVGİDEN BAHSETMİYORSA VE SÖZLER VİCDANLA DESTEKLENMİYORSA CİDDİYE ALMAYIN.)
"Yukarıdaki çıkarımlara nerden vardın?" diyorsan o kitabı okumadan cok once varmıstım. Ama o kitapla bir kez daha teyid etmiş oldum.



Bu kitapta güya Dona Tanrı ve yazar ile chatleşiyorlar. O yüzden diyalog şeklinde. Dona’nın “Tanrı” olması okuyucuda psikolojik bir baskı yaratıyor ve bilinç altında tüm söylediklerini doğru ve tartışılamaz kılıyor.
(NEDENSE ÇOK TANIDIK GELDİ KURAN İÇİN NE SÖYLERSİN BU DURUMDA?)
• Kötülerin (İblis’in bile) iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirilişi
• Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ın kötülüğünü dünyevi bir yanılsama olarak gösterme
• İblis- şeytan kavramları konusunda okuyucunun kafasını bulanıklaştırma
• Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia etme (panteizm-pananteizmi empoze etme)
• Allah’ın tekamüle ihtiyacı varmış iftirasını atma

Sayfa 69-70
Dona: Şeytana gelince... Elbette şımartmadım onu. O şımarmayacak kadar olgun bir ruhtu.
Ben: Tanrı şeytandan övgü ile bahsediyor! Hayretten ölmek üzereyim. Şeytan olgun bir ruh muydu? Şeytan senin ve dolayısıyla insanların düşmanı değil miydi? Şeytanın günahını mı alıyoruz milyonlarca yıldır?
Dona: İblis bir sembol olmayı sevgiyle kabul etti. Hepsi bu.
Ben: Kötü adam rolünü mü teklif ettin ona?
Dona: Alemde hep beraberdik. Tüm ruhlar, sen ve ben. Ben ruhumdan bir parçanın tekamül etmesine karar verdim. Bu serüvende kimlerin yer almak istediğini sordum.
Ben: Şeytanın rolü neydi tam olarak?
Dona: Tekamül serüveninde iyinin karşıtının yani kötünün de olması gerekiyordu. Şeytanın ve ekip arkadaşlarının görevi ise insanlık tarihi boyunca kötüyü temsil etmekti. Kuran’da hem İblis, hem de şeytan kelimeleri ayrı ayrı geçer. Adem ile ilgili olaydan önce ondan İblis diye bahsedilir. Şeytan İblis’in insanın yaratılışından sonra taşımaya başlladığı addır. İblis kendi adı; şeytan ise üstlendiği rölün adıdır. Şeytan şeytanın avukatlığını yapmak üzere dünyaya gelmiştir. Senin doğruyu yanlıştan ayırt etmeni kolaylaştırmak için.
(KİTABI OKUMADIM SİPİRİTÜEL BİR KAYNAK DEĞİL.)
Ahireti inkar ettirip, ayet cımbızlama yöntemiyle reenkarnasyon inancını benimsetme böylelikle asıl hedef olan “hayat bir okuldur” ve tekamül en önemli şeydir felsefesini benimsetme

Sayfa 77,78,79’da ahireti inkarı etmenin temeli oluşturulduktan sonra sayfa 80’de reenkarnasyon inancı benimsetiliyor.

Kitapta Bakara Suresi 56. ayet reenkarnasyona delil olarak gösteriliyor:

“Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz.”

Buradaki “şükredebilesiniz” kelimesinden yola çıkarak ayette ölümden sonra yeniden bedenlenince şükrettiklerinden bahsedildiği iddia ediliyor.

Oysa ayet bağlamından çıkarılmazsa “apaçık” çünkü 55. ayet şöyle:

“Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.”

Bu ayetlerin reenkarnasyonla uzaktan yakından alakası yok!


• Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratma

Sayfa 429 - 18. Bölüm
Ben: Şimdiii, Hz. İsa model insan ya. Tekamül etmiş ve tanrısallaşmış insan modeli. Amacın bu modeli çoğaltmak. 9. tekamül kuşağına ev sahipliği yapan dünyada, ona verdiğin özelliklerin de çoğalması lazım.

• Araya doğru bilgileri serpiştirip, yanlış bilgiyi insanlara doğru ile birlkte empoze etme
• Dinin kaynağı yalnızca Kuran’dır diyenleri kendi kötü oyununa alet edip, mezhep ve hadis savunuru karşısında malup duruma düşürmek

Sayfa 448-451 arası ise hadislerin dinin kaynağı olamayacağı ile ilgili mantıklı bilgiler içeriyor


• Kuran’da olmayan Mehdi/ Mesih kavramlarını varmış gibi gösterme (Daha 20 sayfa once hadisler iftira diyordu, ama napmış neetmiş ayet cımbızlayarak sokmus mehdiyi-mesihi)
• “Müteşabih ayet teknolojisi” adı altında ayetlere sembolik anlamlar yükleme- cımbızlama


Sayfa 500’de “Müteşabih ayet teknolojisi” altında bir “ayet cımbızlama methodunu” görüyoruz.
Dona: “Sabrettiğinize karşılık selam size. Dünya yurdunun sonu ne güzel.” (Rad, 24)
Ben: Ayet “ahirzamanı” tarif ediyor!
Dona: İsa’nın gönderdiği selamı tekrar alalım şimdi. “ Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün, diri olarak yeniden kaldırılacağım gün de” (Meryem Suresi, 33)
Ben: Aman Tanrım! İsa “ben geliyorum” diyor!

Goruldugu uzere yazar ayetlerin anlamlarını kaydırmıs, contextten cıkarmıs, sembolik anlamlar yuklemiş ve gayet de guzel kendi ruhcu ogretisine uyarlamıs. Bu yontemle herseyi yapmak mumkun.

Sevgi ve selamlar.

(SİPİRİTÜEL OLMAYAN BİR KİTABIN ÜZERİNDE BU DÜŞÜNCELERE SALDIRMAK MERT BİR TUTUM DEĞİL. KALDI Kİ SİPİRİTÜALİZM SON DÖNEMİN ESERİ DEĞİLDİR. YUNUS EMRENİN DİZLERİNDE, MEVLANA DA, HALK OZANLARINDA, EISNTEININ ZİHNİNDE, CHURCILLDE, JAPONDA, ÇİNLİDE, HİNTLİDE, İNCE RUHLU HERKESİN DİLİNDE VE YÜREĞİNDEDİR. ÇÜNKÜ DOĞRU SÖZ VE BİLGİ HERKESE AÇIKTIR SEÇİLMİŞ VE GÖNDERİLMİŞ PEYGAMBERLERE DEĞİL)

BÜTÜN BU YAZDIKLARINIZDAN SONRA BİR SATIR DA OLSA ŞU SORUMU CEVAPLAYAMAZ MIYDINIZ?

[color="#FF0000"]KURANIN TANRININ SÖZÜ OLDUĞUNA SİZİ İKNA EDEN NEDİR?
epifun
Aktifus,
Şaşırttın beni!
Sen spiritualizm'in ne oldugunu bilmiyorsun!
Henuz içine tam olarak girmemişsin. Sevgi pıtırcıgı, kelebekler, uç uç böcekleri falan sanıyorsun!!!
Bir ustteki iletimde alıntı yaptıgım kitap %100 spiritualist bir kitaptır.
Hatta koyu ruhçular pek sevindi.
İstersen iletişim kur yazarı Burak'la, anlat düşüncelerini, bak nasıl da iyi anlaşacaksınız.

Evet Mevlana, Yunus hepsi ruhçudur ve hiç birisinin felsefesi gorunurde oldugu gibi sevgiyi, eşitliği, barışı falan hedeflemiyor derinine inince.
Mühim olan nasıl gozuktugu degil, aslında ne oldugu- neyi hedeflediği bir ogretinin...

Şimdi sana bir soru.. ruhçulara gore tekamul ileri dogru gidiyor...
Bu durumda benim halim ne olacak...? Nasıl açıklıyorsun durumumu?
Senelerce farkındalıklardan farkındalıklara koşmuş, aydınlanmalar yaşamış, kendisine ilhamlar gelmiş bir epifun... koyu bir spiritualist... bir daha dunyaya gelmek zorunda kalmam heralde derken... birşey fark ediyor... 180 derece değişiyor.
Gidiyor Kuran gibi ilkel (!!!) bir inancın peşinden ve tamamen hayatı algılayışını değiştiriyor...
Şimdi ben tekamülde geriye mi gittim? Süper birşeyi bırakıp, ilkel birşeye inanmaya başladım ne de olsa...
Nedir benim durumum?E hani boyle birşey olmuyordu?


Bu arada madem "Tanrı'nın Dogumgunu"'ne spiritualist değil diyorsun, (sapına kadar spiritualist o ayrı da) al bakalım...
En koyu ruhcu oldugum zaman favori kitaplarımdandı kendisi...

Emmanuel’in Kitabı
Pat Rodegast- Judith Stanton
Emmanuel tekamül etmiş bir ruhmuşmuş da insanlara mesajlar veriyormuş(!)


Sayfa 94
Karanlık güçler üstüne:
Emmanuel: Kişi karanlık tarafından ele geçirilememiştir. Kişi o karanlığı davet etmiştir.

Sayfa 108
Emmanuel: Cinayet, şiddet, acımasızlık, hainlik; evet bunların hepsi vardır, ilkokuldan önce anaokulunun olması gibi. Şiddet, bir öte seviyeden bakınca ve kederi yaratanın keder olduğunu kederle görünce size acı verir. Terörden korkmayın. Şiddete şiddetle karşılık vermeyin.

Sayfa 116
Kendimi nasıl bağışlayabilirim?
Emmanuel: Tam olarak olduğunuz kişi olmayı nasıl bağışlayamıyorsunuz?
İçinizideki Tanrı’yı bulmak için şu an olduğunuz halinizi onaylama kapısından geçmeniz gerekir. Evet, kendinizde olmasını kabullenmekten nefret ettiğiniz bütün hatalarınız ve yetersizlikleriniz, bütün gizli ve ürkek huysuzluklarınız zaten bilinen şeylerdir. Onlar İlahi Planın parçasıdırlar.

Sayfa 118- 119
Gururu nasıl alt ederim?
Emmanuel: Onu alt edemezsiniz. Gurur sizin düşmanının değildir, o sadece yanılsamanızın parçasıdır. Kendini beğenenler daha önce aşağılanma darbesini yaşamışlardır Kirbinizi bir çocuğun gereksinimi olarak kabul edin ve onun arkasına gurur duvarını örmüş olan acının içine girin.

Kibir benlikle hoş bir bağ kurma gereksinimidir. Sabırlı olun ve ona iyi davranın. Kendinize hayran olmayı öğrendikten sonra, ki bu gerçekten hak edilmiştir, daha derinlere gideceksiniz...

Sayfa 125
Emmanuel: Bilinmeyenin korkusu unutkanlıktır. Ruh için “bilinmeyen” diye birşey yoktur. Kişi kendi Tanrısallığını anımsadığı zaman doğal bir korku ve direnç oluşur.


Sayfa 130
Acılı olayları acı çekmeden nasıl yaşarız?
Emmanuel: Onlara ceza değil de, ders diye bakarak. Hayata güvenin. Her ne kadar hayat sizi mutluluktan uzaklaştırıyor gibi görünse de bu yolculuk gereklidir.

Sayfa 154
Tekrar doğuşlarımız nasıl kararlaştırılır?
Emmanuel: Bir ruh yeniden insan olmayı düşünecek kadar şuurlandığında birçok çarkı harekete geçer.. Bir bedenlenmeden önce ruhun bütün ihtiyaçları ve arzuları inceden inceye araştırılır.Kim tarafından mı? Ruhun ta kendisi tarafından, öğretmenler ve dostlar tarafından, o anda insan bedeninde olmayan sevilenler tarafından. İnsan hayatının amacı öğrenmek ve gelişmek olduğu içindirki her tür ruh tasarımı, büyük bir yaratıcılıkla projekte edilen insan doğumuna dahil edilir.

Sayfa 157
Emmanuel: Acelesi yok. Nasıl olsa ölümsüzsünüz. Bu hayatta unuttuğunuz birşey olsa da sonra bol bol zamanınız olacak.

Sayfa 159
Neden o altı milyon ruh soykırımı yaşamak için dünyaya gelmeye karar verdi?
Emmanuel: Ruhu bedenlemeye açan kapı bir çok amacı yerine getirebilir; benliğe olduğu kadar başkalarına da birşeyler öğretmek! Kişi başkaları için özveride bulunurken bireysel gelişimi için de harika bir fırsat bulabilir.

Sayfa 219

İnsan ilişkisinde eşcincelliğin oynadığı rol nedir?
Emmanuel: Gerekli bir yol. O bir sevme yoludur. Bir birliğe ulaşma yolu. Korkuyu bastıorma aracıdır o. Kısacası o bir yoldur.
.
.
.
Nihayetinde hepimiz çift cinsiyetliyiz.

Sayfa 240

Çocuk istismarı ve işkence üzerine:
Emmanuel: Böyle saldırıları yaşayan ruhlar yalnızca kendilerinin ve rehberlerinin bildiği nedenler yüzünden onu seçmişlerdir. Onlar karanlığın anlamının daha çok farkında olarak daha aydınlanmış bir şekilde ve o karanlığı kendi içlerinde dönüştürmeye daha kararlı ve daha güçlü olarak ortaya çıkacaklardır.


Şimdi lutfen bu verdiğim örnekleri uzun uzun düşün. Hepsi insana kendini iyi hissettiriyor biliyorum. Ama savunma mekanizmasi engelini aşarsan goreceksin ki aslında iyiliği- guzelliği hedeflemiyor.. BUNLAR UZUN VADEDE İNSANI KAOSA GOTUREN BİR PLANIN PARCALARI, CEVRESİNDE OLANLARA KARSI DUYARSIZ ANDROİDLER YARATMAYA CALIŞIYOR BU OGRETİ...

Sevgiler.

NOT: Dinlerde varolan secilmişlik muhabbeti tamamen ruhculugun dinlere sizmasından kaynaklanır. Ben ruhculuk deyince sadece "new age" ogretileri kastetmiyorum. Dinlerin bozulmus halleri (ki buna hadis ve mezhep etkisindeki islam da dahil) cahiliye devrindeki putperestler, turbelere gidenler, hindular, kabalistler.... bana gore hepsi ruhçu.
aktifus
Epifun,
Tutturmuşsun "aslında öyle değil" diye bir türkü mırıldanıp duruyorsun. Devam et ne diyim.

Senin farkındalık dediklerin sanırım bir kulağından girip diğerinden çıkan bilgiler olmalı. Eğer o bilgilerin bilincinde bir yeri yoksa veya uyandıramazsa tabiki aslına geri döneceksin.

Sipiritüalist kitaplar mesaj içermelidir kişilerin bireysel görüşlerini değil. Omni veya Ramtha veya Ra bilgileri gibi mesela. Ve dediğim gibi filtrelerden geçirmek gerekir. Unutma ki bu mesajların sahipleri de birer bilinç ve kendi açılarından anlatabilirler. Biryerden okumuyorlar. Sipirütializm duyduğun hersöz değildir. Ortak, temel noktalardır.

Tekamülde eğer kendindeki yaratıcı iradeyi farketmiş olsaydın ve bağlantıya geçseydin öncelike yaratıcının böyle bir din getirmeyeceğini/gelmeyeceğini anlardın. Sen tekamülde geriye gitmedin çünkü ilerlememiştin.

Okuduklarını anlamıyorsun ki epifun? Verdiğin kısa cümlelerden anladığımı izah ediyim.
94: Çok kısa
108: Nevar bu cümlede? Terörden korkmayın ve şiddede şiddetle karşılık vermeyin diyor. Elini kolunu kesin, öldürün mü demesini tercih ederdiniz? Siz kendinizi dindar zannediyorsunuz ama ateistlerden daha ateistsiniz. Kelime müslümanlarısınız. İşin özünü asla kavrayamıyorsunuz. Ruh ölür mü? Biz istemezsek acı da çekmeyiz. Korkmak ölümlü zannetmektir kendini. Ölsen ne olur, sakat kalsan ne olur? Neyden korkuyorsunuz?
Bu demek değildir ki teröristlere karşı tepkisiz ol. Yalnız düşün. Bir insan evladı neden terörist olur? Uzun uzun anlatamam olay kanser gibidir. Toplumun sevgi,anlayış, idrak kısaca bilinç eksikliğinin sonuçlarıdır hepsi. Bunlar yaşanmalıdır ki yaşyorlar. Sen neden afrikada savaşın ortasında doğmadın? Çünkü o olaylar senin tekamülünle ilgili değil!! Senin yolun artık bocalama ve doğruyu keşfetme yoludur.
116: Harika !! Geçmişte yaptığın bir hatayı düşün. Bu hata için kendini üzme çünkü o geçmişi tekrar yaşayacak olsan yine aynı hatayı yapacaktın. O halde hatandan ders al ve kendini bağışla.
118: Kendini haksız yere beğenenler aşağılanma yaşarlar diyor ki doğrudur. İslamda kul ol ve itaat et denir. Gerçekte özsaygı/özsevgiye ulaşılmalıdır. Bu bazen kibire dönüşebilir ama aşağılanma ile dengelenir ve kişiyi dengedeki bir özsaygı ve sevgiye götürür. Kendini beğenmek kibir değildir herzaman. Misal paran çalındığında isyan edip, sağa sola çatmak yerine sakinliğini koruyup, nasıl olsa yine kazanırım diyip kendini ve çevrendekileri üzmediğini farkedersen kendini bu halin nedeniyle takdir etmenden doğal ne olabilir? Bu aynı zamanda kendi kendini görmek demektir. İleri bir aşamadır.
125: Uyku tatlıdır. Uyanma aşamasındaki kişi alıştığı dünyaya veda etmek üzeredir ve buna hemen hazır olmayabilir. Bu korku oluşturur ve gözlerini açmak istemez eski alışkanlıklarına geri dönmek ister. Belki de senin gibi geri dönerler.
130:Aynen.
154:Aynen.
157:Kişi kendi ölümsüzlüğünü unuttuğu için panik içindedir. Hatırlayın.
159:Soykırıma uğramak, öldürülmek, ezilmek kısaca her deneyim bireysel ve toplumsal etkilere sahiptir. Geçmişte yaptığımız hatalara bakıp bu hataların bize kattıklarını inkar edebilir miyiz? Geçmişte yaşanmış ve hala yaşanan bu büyük acıların vicdanlarımızı nasıl harekete geçirdiğini göremiyor muyuz?
219: Ne o şaşırdınız galiba. Tabi sen kendini kadın zannediyor ölünce cennete koca memesi yeni tomurcuklanmışlarla zevkü sefa ederken onun yanında dikileceğini düşünüyorsun. Ruhun cinsiyeti olmaz. Eşcinselliği deneyimlemek istiyorsa deneyimler. Ne yapalım kaç değnek vuralım sence?
240: Tekamülün bir elkitabı yoktur. Dileyen yavaş bir yol izler dileyen radikal/çalkantılı ve nispeten hızlı bir yol. Her deneyimin ardında bir yaşam planı olduğunu unutmayalım.

Bu açıklamalar her deneyimi detaylı olarak anlatıyor sen duyarsızlıktan bahsediyorsun. Buradaki duyarlılığın düzeyinin, deneyimleri yaşamak isteyen ruhların onları yaşamasına izin vermek, olduğunu bile göremiyorsun.
Çok geç kalmadan önce uçmayı öğrenmek zorunda olan kuşu uçma denemesi için cesaretlendiren anne kuş için "Bak ne kadar kötü, yavrusunu aşağıya atmak istiyor" diyorsun.

Bu şekilde görmüş oluyoruz ki "Ben ruhçuluğu çok iyi anladım ohoo" diyenlerin bu anlayışları, birbirleriyle olan bağlantısını kuramadığı kuru kelime yığınlarıdır. Mevlana sizi sırça sarayın kapısına zihin götürebilir ama içeri alacak olan gönüldür dediğinde ne kastettiğini daha iyi anlayalım lütfen.

Bana bu açıklamaları yapma fırsatı verdiğin için teşekkür ederim belki birilerinin üzerinde düşünmeye başlamasına vesile olmuştur.

3.kez soruyorum. Kuranın tanrı sözü olduğuna seni ikna eden nedir?
epifun
"Sen tekamülde geriye gitmedin çünkü ilerlememiştin." bu cümlenin üzerine birşey diyemiyorum artık. Piuuu...

Sana yukarıdaki iletide yönelttiğim soru bile başlı başına benim ruhçulugun ne kadar dibine vurmuş oldugumun kanıtıydı. Anlayana...

Ama keşke dediğin gibi olsaydı, ben aslında hiç bir zaman "spiritualizmi bilmiyor" olsaydım, boylelikle salak ve sacma bir inanca inanmış olmaktan dolayı şu an vicdan azabı çekmiyor ve kendimi kandırılmış-oyuna getirilmiş hissetmiyor olurdum.

Yalnızca şunu söyleyecegim senin şu an savundugun herşeyi ve daha da fazlasını ben bir zamanlar senden daha ateşli bir şekilde savundum. Puzzle'ın parcalarının mukemmel bir şekilde oturdugunu sandım.

Hadi bakalım...
Eninde sonunda öleceğiz, bundan kaçıs yok...
Gorecegiz neyin dogru neyin yanlış oldugunu...
Şunu bil ki haklı olan bensem seni uyarmadım diye vicdan azabı duymayacagım...

Kal saglıcakla,
epifun
aktifus
Bilmiyorsun dedim çünkü eleştirmek için sıraladığın şeylerin manasını anlamamışsın. O halde nasıl olur da daha ateşli savunursun?

Son cümlenle neden islama döndüğünü de öğrenmiş olduk. Cehennem korkusu sen nelere kadirsin.

Gelişim sistemi mükemmeldir çünkü yaratıcı iradenin kendisi mükemmeldir. Bu sistemde test edip onaylanmaya, defoluların cehenneme gitmesine, sağlamların (özellikle erkek cinsine ait varlıkların nedense) ödüllendirilmesine gerek yoktur. Ödül-Ceza psikolojisi insansı/sahip/keyfi tanrı imajının eseridir.

4.kez sormuyorum artık sıkıldım smile.gif
Saygılar sevgiler
epifun
Üzülerek görüyorum ki spiritualist öğreti senin aktifus'unu pasifus'a çevirme konusunda gayet emin adımlarla ilerliyor. Bu onun her zamanki taktiği sad.gif

Sen 4. kez sormaktan ben de seni kırmamaya çabalayarak satır aralarında birşeyler anlatmaya çalışmaktan sıkıldım!

Ah be canım dört işlemi bilmiyorsun, "dört bilinmeyenli denklemi öğret" diye tutturuyorsun...

*****
Bu siteye ilk üye olmadan az evvel ruhçuluğun ne rezil birşey oldugunu kavramıştım .
Ama ruhçuluğu "new age"den ibaret sanıyordum. Geçiş dönemindeydim. Kuran'ı çok az okumuştum.
Tasavvufun ruhçulukla olan bağlantısını kavrayamamıştım.
Al bak ilk açtıgım başlık...
http://forum.ateizm1.org/index.php?showtopic=2132&hl=

Aha burada da reenkarnasyon var diye tutturmuşum... güya ruhçuluğun ne mal oldugunu anlamıştım:
http://forum.ateizm1.org/index.php?showtopic=2212&hl=

21. iletide ne demişim bak:

"Bana sorarsanız cennet ve cehennem de bi polarite olabilir. Yani odullendirmenin tam anlam kazanabilmesi için cezalandirma da olmak durumundadir. Kuran polarite kavramına cok onem vermiş olan bir kitaptır, daha dogrusu bence temelini buna oturtmus bir Kitap. Kuranda zitlarin varligi soz konusudur, dikkat ederseniz hersey zittiyla birlikte var. Yani mesela mumin, müşrik de buna bi ornek. Cennet cehennem keza oyle.
.....
Şimdi konuyu dagıttım, gelelim cennet cehennem mevzusuna, bence HAKIKAT BOYUTU (burasi yalan dunya ya) "birlik" demektir, "BİRLIK" de "IKILIGIN" yani "POLARİTENIN" POLARITESIDIR. Yani bana sorarsaniz, kotuluk, karanlık, ikilik, gunah "BİRLİK" BOYUTUNDA OLAMAZ. BUNLAR ÖZÜNDE, BİRLİK'E (HAKİKATE, ALLAHA) AİT OLAN İYİLİK, AYDINLIK GIBI kavramları zıtlariyla var edip insanların algilayabilmesini saglamak, bu kavramlara anlam kazandırmak için vardırlar.
Cennet ve cehennem mevzusu da bir polarite olabilir. Neden olmasin? cunku motivasyon saglatıcı bi tarafı var ikisinin de.."



İletide de goruldugu uzere islama sempati duymaya başladığım donemde cehenneme inanmıyorum ki KORKAYIM... Kendi yontemlerimle inkar ediyorum. Kendi kafamdaki ruhcu felsefe tortularıma adapte etmeye çalışıyorum. Çunku ben hayatı hep o bakış açısıyla algılamıştım.

Cehennemden, Allah'ın sevgisine layık olamamaktan, O'nun gazabına uğramaktan herşeyden daha çok korkuyorum EVET!
Ama sen benden kat kat fazla korkuyorsun! Öyle korkuyorsun ki savunma mekanizman ona inanmana bile izin vermiyor!
Öyle ki cehennemin varlığını inkar etmek için kendini reenkarnasyon zırvalıklarına inandırıyorsun!
İşte kendini bu kadar seviyorsun sen! O çok sevdiğini iddia ettiğin seni! Bir daha asla "SEN" olarak, kendin olarak ödüllendirmeye layık görmeyerek, bulmayarak!

Kendini kandırıp dur...

Benim ruhçuluğu hiç bir zaman kavramamış olduguma inanarak...

Tanrı'nın Dogumgunu'nun ruhçu bir kitap olmadıgına inanarak...

Kuran'ın bahsettiği Allah'ın bizi yaratan olmadıgına inanarak...

Ve bir tek kendinin zeki- evrimce ileride olduguna inanarak...

Mutluluklar...





Firat
QUOTE
Spiritualist kötülüğü tekamul aracı olarak algılar ve boylelikle farkında olmadan onu yuceltir


Spiritüalistler kötülüğü tekamül aracı olarak algılayıp yüceltmez, hayattaki ZORLUKLARI tekamül aracı olarak algılayıp ancak BU ANLAMDA yükseltir. Bu iki kavramı karıştırmayın ve lütfen islama geçtiniz diye diğer felsefeler hakkında yalan yanlış iddialarda bulunmayın.

QUOTE
Hinduizm, budizm, new age dinler... hepsini oldukça iyi bilirim.


Hiç sanmıyorum çünkü bu tip dinleri iyi bilen biri, asla ama asla islam gibi sığ ve ilkel bir yasa dinine dönmez sitemde de yazdığım gibi:

Herhangi bir etki altında kalmadan, dogmalardan ayrı bir şekilde objektif / tarafsız ve mantığa dayalı olarak, sağduyu ile düşünürsek, bütün evreni, bütün yaşamı, hayat dediğimiz sonsuz gizemi yaratan bir kuvvetin, kutsal Tanrı'nın insanlara gönderdiği kitabın içeriğinin nasıl olmasını bekleriz? Bize anlamsız görünen hayatın gerçek anlamını, dünyaya gelmekteki, eğer varsa, amacımızın, neden acı çektiğimizin, sonsuz evreni ve gizemi yaratan Tanrı'ya "yakışır" biçimde dile getirilmesini mi yoksa tamamen geldiği toplumun kültürü sonucu oluşan, son derece dar bir mentaliteye sahip, küfürlerle ve korkutmalarla dolu, vahiy alan kişinin günlük yaşamıyla ilgili konulardan oluşan, şiddet ve vahşet dolu bir içeriğe sahip olmasını mı? Kur'an bu iki kategoriden hangisine dahil?

Kur'an'ı okuduktan, islamı iyice anladıktan sonra islamdan çıkan kişilerin çoğu, hayal kırıklığına uğradıklarını, "Bu kadar yüce bir güçten gelen bu mu?" şeklinde düşündüklerini ifade etmişlerdir, gerçekten de Kur'an, içinde sevgi mefhumu, ruhani veya felsefi derinlik bulundurmayan, hayatın anlamını, sırrını, asıl manasını, yaşamın gizemini anlatmak yerine, sığ bir hukuk ve kural kitabına benzeyen, yaşam yolunda acı ve hayal kırıklığına uğradığımızda bizi motive edecek, teselli edecek, "şefkatli Baba" tipindeki bir Tanrı yerine, "Ben insanların çoğunu cehennem için yarattım, ağzımdan söz çıktı, cehennemi insanlarla dolurmaya kendi kendime yemin ettim" diyen Allah isminde bir ilah barından bir kitap. Kur'an'ı okuyan biri, onun, Arap toplumuna göre kadın erkek ilişkilerinden, ticaret ilişkilerinden, Muhammed'in başından geçen olaylara ilişkin yorumlardan, Muhammed için "özel" olarak inen ayetlerden, başkalarına değil de sadece Muhammed'e özgü "kıyak"lardan kölelik, cezalar ve korkutmalardan ibaret içinde hiçbir felsefi çıkarım olmadığı gibi yaşamımızın anlamına ilişkin bize ilham verecek, bizi motive edecek hiçbir olgu barındırmayan son derece sığ bir hukuk kitabı, kural kitabı olduğunu göreceklerdir.



Her inancı kendi kaynağından incelemelisiniz, pagan inanışları, uzakdoğu inanışları islamcı şeriat kaynaklarından, islam ise pagan kaynaklardan öğrenilmez, Hinduizm ve Buddhizm için de sitemdeki yazılarımı okumanızı tavsiye ederim ve bu dinlerle ilgili yine bu dinlere ait ingilizce kaynakları okuyup hepsinin özünü algılamanızı dilerim böylece geçmişte gerçekten de spiritüel bir yönünüz olduysa islam gibi bir dinden yakanızı kurtarıp ilerde yine deist veya spiritüelist olabilirsiniz.
aktifus
Ben sana kuranın tanrı sözü olduğuna nasıl ikna oldun diye soruyorum bu sorunun hala cevabı yok.

İlk yazında (benim de seçtiğim) 1.Alternatifinde çok güzel açıkladığın yaratıcının islamdaki kadar basit düşünebileceğine nasıl inandın?

Kuranı ikinci kez eline aldığında inanmak ve inanmamak şeklinde iki alternatifin olduğunu düşünmüşsün. Siyah ve beyaz gibi. Halbuki başka seçeneklerin de var. Muhammet'in üstün bir bilinç olduğu, sözlerinin çarpıtılarak katı bir din haline büründürüldüğü gibi mesela. Sonuçta Muhammet öldüğünde ilk halife olacak kişiler halifeliği tartışmaya girişmişlerdi ve Kuran 20 yıl sonra yazıldı. Katiplerinden biri Muaviye damadının ve torunlarının kanına girdi. Unutmayalım.

Ve yadırgadığım son cümlen
<<"Ve Allah varsa, ki bence artık hiç şüphesiz var, nasıl yüce, nasıl merhametli, nasıl cömert, bir Var’lık ki zaten yapmamız gerekenleri yapınca (paylaşmak, ihtiyacı olanları doyurmak, elimizdekileri onlarla paylaşmak, O’na şükretmek, teşekkür etmek...) ödül vaad ediyor. Ve yine nasıl akıl almaz bir sevginin ve merhametin kaynağı ki tasarladığı bu mükemmel plana dahil ettiği tüm yarattıklarından kendisinden inanmayanlara dahi Kitab’ında sadece zalim, nankör, cahil vs. diye adlandırabilecek kadar seviyor ve merhamet ediyor.">>

Büyük resmi görememişsin ve yaratıcı iradenin "hadi ben sizi yarattım iyi olun ödüllendireyim kötü olun cezalandırayım" şekline basit düşünen 1400 yıl önceki anlayışa kapılmışsın.
Kendisine inanmayanlara nasıl merhamet ettiğini sitedeki ateist arkadaşların ilertilerinden okuyup öğrenebilirsin. Öldüren merhamet!

--

Reeankarnasyonla ilgili konuda 7.iletindeki ayetler sipiritüalizmdeki yaşamak, tekrar yaşamak ve öğrenerek bu düzeyi aşmayı ne güzel açıklamış değil mi? Kuranda yazmasına gerek de yok. Reenkarnasyon ve tekamül sisteminin bana göre izah edemediği hiçbirşey yok.

Peki şimdi ayetler mi değişti de artık inanmıyorsun?

Yazılarından sipiritüalist bilgilere sahip fakat onları hazmetmemiş olduğunu görüyorum. Yazıların islam menşeili sipiritüalist menşeeli hiçbir yazını görmedim. (Sipiritüalist bilgilerden bahsetmen anladığını göstermez)

<<Kuran Allaha şirk koşmanın, ona inanmamanın en buyuk gunah oldugunu hep soyler. Çünkü bu Allah'ın sınırsız af kapsamına giren bir gunah degildir... neden? Bunu da Yasar Nuri Ozturk guzel acıklamıs: "şirk içinde bu alemden ayrilanlar, Allah'in affini bekleyemezler. cunku ilahi af, varlik ve oluştaki yaratici prensibin bir aktivitesidir. O prensibe inanmayanin o aktiviteden bir $ey beklememesi gerekir.">>

Buradaki noktanın doğrusu da ruhçuluktadır. Ateist kendisini inkar eden tandırıdır. Bunu kendisini amaçsız fizik kanunlarının ürünü zannederek yapar ve bunun sonucunda ilerleyişi/genişlemesi durur. Yalnız aynı şey kendisini test edilen zavallı kullar olarak görenler için de geçerlidir.

Cennet-cehennem olgusu acemiler için yararlıdır. İnsanlığın bebeklik çağı için idealdir sadece.

Cehenneme inanmasan bile inanmaya başlayarak islama dönmüşsün, pek fazla uzaklaşamadan.

<<Cehennemden, Allah'ın sevgisine layık olamamaktan, O'nun gazabına uğramaktan herşeyden daha çok korkuyorum EVET!
Ama sen benden kat kat fazla korkuyorsun! Öyle korkuyorsun ki savunma mekanizman ona inanmana bile izin vermiyor!
Öyle ki cehennemin varlığını inkar etmek için kendini reenkarnasyon zırvalıklarına inandırıyorsun!
İşte kendini bu kadar seviyorsun sen! O çok sevdiğini iddia ettiğin seni! Bir daha asla "SEN" olarak, kendin olarak ödüllendirmeye layık görmeyerek, bulmayarak!>>

Allah'ın sevgisi karşılık beklemez anlamıyor musun? Sen güneşi söndürsen hiçbirşey değişmez onun sevgisi açısından. Sen kendine zulmetmiş olursun.
Cehennemin varlığını kanıtlandı da inkar mı ettik? Hem ne diyor islamın. Cehennemin çoğu kadınlardır. Korkmak için haklısın!! Ben ise hiç korkmuyorum. Hayatta bir tane motivasyonum var doğduğumdan beri. "Daha güzel bir dünya" Anlayışlı insanların yaşadığı, kavganın değil muhabbetin olduğu bir dünya. Sanat dolu, bilim dolu bir dünya. Yaşlandıkça gördüm ki bu dünyayı kurmaya dinlerin gücü yetmez. Birgün herkesin görmesini isterim.
Ben kendimi çok seviyorum sevmeye çalışıyorum evet ne olmuş? Kendini bilen rabbini bilir kendini seven rabbini sever.

Tanrı'nın Dogumgunu'nun ruhçu bir kitap demem için okumam lazım.

Kuran'ın bahsettiği Allah çeşitli filtrelerden geçirerek gerçek manasına ulaşabilir. Aynen olması imkansız.

İlerleyiş doğrusal değildir. Tek bir hat üzerinde ilerlemez. Böyle düşünenler insanı bitki gibi görenlerdir. Halbuki insan çok daha özgün ve karmaşıktır çünkü tanrısaldır. Bu bakımdan benim birini benden geride görebilmem çok zordur. Ama örneğin yaratıcının insanları test edip, ödül ve ceza vermeyeceğini anlaması gerekir. Bunu nasıl anlar? Kendi rahmetini genişleterek. Rahmetinizi genişletin göreceksiniz ki içinizdeki sevgi karşılık beklemez.

Bir de ben kimseye aha şundan da ilerdeyim bunu solladım zaten gözüyle bakmam. Her insan mükemmeldir bana göre. Nasıllarsa öyleler. İzlerim hayranlık duyarım. Yaratılanı severim yaratandan ötürü demiş Yunus.

Ben bile insanları nasılarsa öyle kabul edebilir ve iyiliklerini isterken nasıl olurda yaratıcı bunu yapamaz? Dinler sadece bilge insanların eseri değildir. Tüm mensupları kendi düzeylerine/karmaşalarına indirgemişlerdir.
epifun
Arpa boyu da olsa bir ilerleme kaydedebildik.

En azından artık spiritualizm hakkında kara cahil biri olarak ahkam kestigimi değil "sipiritüalist bilgilere sahip fakat onları hazmetmemiş biri olduğumu" düşünüyormuşsun artık... hadi bakalım...ağır ağır da olsa ilerliyoruz.

Yalnız buraya bir parantez açıp, tekrar söylüyorum: bir onceki iletimde göz at diye linkini verdiğim yazılarım benim spiritualizmin sapkınlıgını anladıgım ama elimi-kolumu tam kurtaramadıgım donemde yazdıgım yazılarımdı. Yani o yazıları yazarken spiritualist olmadıgımı soyluyordum ama içime oyle işlemiş ki tam atamamışım uzerimden ruhçu perspektifi. Yoksa başka yerlerde spiritualist donemimde yazdıgım senin bayılacagın-cok begenecegin yazılarım var, hani delil niteliğinde:)- hatta yayımlananlar bile var-.

Tamam o halde...
Spiritualizm hakkında "bilgi sahibi biri" olarak senden rica ediyorum bir boş vaktinde Burak Özdemir'in kitabını araştır- göz gezdir (begenecegini biliyorum- ben de eskiden okumuş olsaydım bayılırdım) onun üzerine tekrar konuşalım. O kilit bir kitap, soyleyeceklerimi anlaman açısından.

"Kuran'ın Tanrının sozu olduguna nasıl ikna oldun" diye soruyorsun israrla, yanıtımıkavrayabilmen için öncelikle spiritualizmin ne oldugunu biliyor olman gerekiyor. Çunku anlatıyorum ve anlayamıyorsun, soylediklerimi suzup arasından yanıtımı cıkaramıyorsun. Bunun için de araştırman, çok kaynak okuman gerekiyor.
Sadece ramtha'yı, om'u, ra'yı, kryon'u okumakla, what the bleep'i seyretmekle olmuyor bu işler...

Eger gercek bir spiritualist oldugun iddiasındaysan ve benim gibi bu işin dibine vurmuş bir spiritualiste bile sen bu ogretiyi hazmedememişsin diyorsan... Ben de sana sorarım.. ne ile sınırlı senin bilginin seviyesi?

Turkiye'de uyesi oldugun dernekler var mı_?
En azından yayınlarını dışarıdan takip ettiğin bir dernek var mı?
Işık dernegi? Dostluk dernegi? beyti dost? yuce mevlana dernegi? Cenap Başman? Bunların ogretileri hakkında ne dusunuyorsun?
Uzak dogu dinlerine karsı olan ilgin ne ile sınırlı?Gittiğin bir dernek var mı?
Toplu meditasyon yapıyor musunuz?
Hayatında hiç hallucinogen bir madde kullandın mı?(Şaman ayinlerinde kullanılanlardan)
Okultizm hakkında ne biliyorsun?
Hitler'in okultizme olan ilgisine ne diyorsun?
Aytunc Altındal okudun mu?
Texe Marrs?
İslamiyet oncesi cahiliye donemindeki insanların inançları (Arabistan'da) hakkındaki gorusun nedir? Bildigin çanak çömlege tapacak kadar kerizler mi?
Cinler hakkında ne düşünüyorsun?
Ufolar hakkında ne düşünüyorsun?

Daha başka yüzlerce sorum var ama şimdilik bunları bilmem yeterli...

Bir de basit bir soru
Niçin dinlere meydan okuyan- yalanlayan spirituelist dernekler yok? Madem bu kadar sapık- sado-mazo şeyler peşinde dinler... Turkiyedeki ruhcular ogretisini Kuran'la destekliyor, yurtdısındakiler de incille, mesihle...
Niye ki?
Bak Kuran babalar gibi meydan okuyor bu ogretilere...
Ruhcu ogretiler niye aynı şekilde kendilerini karalayan Kuran'a (hatta incil'e) meydan okuma mertliğini gostermiyor?
Yoksa insanları bu şekilde kendi saflarına çekmek daha mı kolay oluyor?

İyi geceler...


Ekleme: "Cehennemin çoğu kadınlardır. Korkmak için haklısın!! " demişsin... Bu hadis-mezhep dini.. Ben "yalnızca Kuran'a" inanıyorum.
Kendini sevmen konusuna gelince, ben bunu eleştirmek için soylemedim. Tam tersine harika birşey...
ben de kendimi cok seviyorum... ve işte bu yuzden mantıgım beni ben oldugum için odullendirecek ve ben oldugum halimle odullendirecek bir sisteme daha cok yatıyor. Reenkarnasyona inanınca bir daha sen aslında hiç bir zaman gercek sen olamiyorsun...
"Muhammet'in üstün bir bilinç olduğu, sözlerinin çarpıtılarak katı bir din haline büründürüldüğü gibi mesela." demişsin, Kuran'daki matematiksel sisteme ne diyorsun?
morpheus
QUOTE(epifun @ Dec 12 2007, 09:36 PM) *
Şuara 210-211: “Onu şeytanlar indirmedi. .Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez”

Birkaç gündür forumdaki bazı konu başlıklarının altındaki yorumlarda Kuran’ın şeytan tarafından vahyedilmiş / Muhammed peygamberin de kandırılmış olabileceği hakkında imaları- iddiaları görüyorum.

Müslümanlığı sorgulama aşamasındayken aklımdan geçirmiş olmakla beraber, şu an kesinlikle böyle birşeyin doğruluğunu kabul etmiyorum. Bence Kuran Yaratıcı tarafından gönderilmiştir.

Ama sizlerin konu hakkındaki tezlerinizi ve anti tezlerinizi öğrenmek istiyorum.

Saygılar



Sevgili Epifun,

Konunun başlığı oldukça sert olduğundan ben kendi fikirlerimi böyle bir başlık altında yazmak istemezdim. Ama madem konu açılmış öyleyse bazı noktaları yazmak isterim. Herhalde benim yazdığım konulara baktın. Bunların çoğu ruhçulukla ilgili şeyler. Ve senin YouToub'dan eklediğin "Ruhçuluk ve İslam" isimli videouyu da izledim.

Açtığın başlık üzerinde dikkatimi çeken şu oldu: "şeytanlar" sözcüğü. Eğer "cinler" demiş olsaydın biraz daha farklı düşünecektim. Öncelikle şunu belirteyim. Ben senin gibi ruhçulukla ilgilenmedim. Yani pratiklerini uygulayarak görüp öğrenmiş biri değilim. Ama ruhçuluk hakkında ruhçulukla uğraşmış kişilerden çok daha fazla ve doğru bilgiye sahibim. (Sahip olduğuma inanıyorum demiyorum.) Senin ruhçulukla ilgilenmiş bir kişi olman sebebiyle artık bir ateist olmanın çok zor olduğunu hatta imkansız olduğunu da gayet iyi görebiliyorum. Ben de zaten bir ateist değilim. Tıpkı senin de deneyimlerinden (anlatmadığın) ikna olduğun gibi benim de çok farklı deneyimler birikimim oldu. (Yanlış anlaşılmasın, benim başıma musallat olunan cinler vs. olmadı.) Ben buradakilere değişik gelse de ruh hakkında, cinler hakkında, cehennem hakkında bazı yazıları vermek istedim ve bunu yaptıktan sonra da kimseyle bunlar hakkında tartışmalara girmedim. Bunun nedeni çeşitli. Gördüm ki, insanlar yalnızca mantık gereği veya kanıtlar bunu gerektiriyor diye birşeye inanmıyorlar. Aslında binbir çeşit insan var. Hepsi kendince doğru bulduğu, saydığı ve sandığı şeylere inanıyorlar. Dinle ilgili konu da ise onlara hak verdiğim şeyler çok. Ama ben Tanrı'nın varlığına ve meleklere inanan biriyim. Aynı şekilde bir Şeytan ve onunla birlik içindeki cinler denilen "isyan etmiş melekler" olduğuna da inanıyorum.

Ben senin problemin kaynağına yaklaştığını sanıyordum. Aslında sorunun ruhçuluk olduğunu biliyorsun. Şeytanlar demen bunu gösteriyor. Ama şunu düşündün mü hiç? Ruhçulukla ilgili kavramların yerli yerinde kullanıldığından emin misin? Yani Şeytan kimdir? Tanrı kimdir? Melekler ve cinler nedir? şeklinde. Örneğin sana bir soru sormak isterim. Madem ki en son Kuran'ı temel alıyorsun. Kuran'da iyi cinlerden söz ediliyor. Sence iyi cinler var mıdır? Cin Suresinde bunun cevabı var. Sence cinlerle ilgili doğru tanımlamaları yapabilmek için biraz daha geriye filmin başına gitmek gerekmez mi? Filmin orta bir yerinde kimin iyi bir karakteri, kimin kötü bir karakteri temsil ettiğini doğru olarak tespit edebilir miyiz? Ya kötü bir karakter, kendi amacı doğrultusunda kendisini iyi biri olarak tanıtıyorsa?

Başka bir konu ise "trans" ile "Tanrı ilhamı" arasındaki fark. Sen bunların arasındaki farkları iyice biliyor musun? Herhalde ruhçulukla biraz ilgilendiğin için sana ayrıntılar vermeye gerek yok. Astral Seyahat, Lüsid rüyalar, Hipnoz, Telekinezi, Trans, Vizyon vs. birçok ruhçulukla ilgili şeyler var. Merak ediyorum, acaba gerçekten bunların arkasında neler döndüğünü biliyor musun? Yanlış anlamanı istemem, mesele senin ruhçuluk bilgini test etmek değil. Aslında gerçeği söylemek gerekirse, ruhçuluk konularında gerçekten bilgili olan kişiler var. Ama gördüm ki, bu kişiler de yalnızca işin tekniği hakkında yani nasıl olduğu hakkında bir bilgiye sahipler. Ama oysa daha önemlisi bunların arkasındaki nedenlerdir. Yani nasılını değil nedenini bilmek önemlidir. Ve maalesef bu nedenleri çoğu kişi bilmiyor ve bilemezler de. Bu da gayet normaldir. Aşağıda eski bir falcının başından geçenler iyi bir örnek oluşturuyor:


  • Eski falcının itirafları
  • --------------------------------------------------------------------------------
  • Selamün aleyküm arkadaşlar. Eski bir falcı - muskacı olarak sizlere bazı tecrübelerimi, sırlarımı aktarmak istedim. yaşım şu anda 37 amma 20-29 yaşları arasında iken bu konularla ilgilendim. Kendime göre tecrübelerim oldu.
  • Bir merak sonucu bu işlere Ankarada bulaştığımda Hacı Bayram civarındaki kitapçılardan Kenzül Havas'tan tutun da Kenzüs Zehep kitabına kadar bir çok kitap alıp okudum, fincanla, kalemle yapılan cin-ruh çağırma seanslarından günler harcadım. Ve bir gün bir senasta attım fincanı masadan bir daha elimi sürmedim.
  • MAsada bizimle konuşanların ne olduğunun tarifi, enerjileri, fincanı nasıl yönlendirdikleri ayrı bir olay. Biz bu tip seanslarda kim nerde ne ne yapıyor filan pek sormadık. Ne yerler ne içerler, yönetim biçimleri nelerdir, düşmanları dostları kimdir, bizden bir istekleri varmıdır gibi değişik sorular sorup ortak cevapları not tutardık. (yalan söyleyenlere karşı tecrübe olsun diye)...


devamı:
http://www.turkforum.net/showthread.php?t=586747

Görüldüğü gibi adam falcılık yapmış, cin çağırma seansına bile katılmış ama gel gör ki, sonuçta "ölüm ve tuzaklar" hakkında birşey bilmiyor. Yani şunu demek istiyorum. Gerçeği bilmek için iyice bir araştırmak gerekir. Gerçeği bulmadığın sürece emin olamazsın. İnanırsın. Bu ateizm için de geçerli. Ama gerçeği bilirsen, o zaman emin olursun. Kendine şu soruyu sor ve düşün: İnandığım şeyden EMİN MİYİM?

Hoşçakal.

Not: Siteye sık sık giren biri değilim. Yani kimseyle birşeyi tartışmıyorum. Bu yüzden cevap yazarsan da hemen yanıt veremeyebilirim. Ayrıca soruna net kesin bir yanıt vermediğimin de farkındayım.
epifun
Sevgili Morpheus,
Kuran'da geçen şeytan başka cin başka değil.(Nas suresi) Şeytanlar cinlerden de insanlardan da
olabiliyor. Yani şeytan=cin diyebiliriz.

"Maddesiz bedenli ruh varlıklar, ilgili konular" başlığıyla açtıgın konuyu da okudum. %90-95 oranında fikirlerine
katılıyorum. İletilerinden anlıyorum ki gerçekten de ruhçulugu biliyorsun.

Şimdi yolladıgın iletide benim için en onemli kısım şu:
"Kuran'da iyi cinlerden söz ediliyor. Sence iyi cinler var mıdır? Cin Suresinde bunun cevabı var." demişsin.
Anladıgım kadarıyla Kuran'ın insanları cinler konusunda yanılttıgını düşünüyorsun ve beni bu konuda uyarmak istemişsin.

Madem oyle Cin Suresine beraber bakalım (Yaşar Nuri Öztürk çevirisi)

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

1 De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu: 'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik."
2 "Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
3 "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk."
4 "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."
5 "Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler."
6 "Gerçek şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere/cinlerin şerrinden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı."
7 "Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi asla diriltmeyeceğini/peygamber göndermeyeceğini sanmışlardı."
8 "Biz göğe gerçekten dokunduk da onu titiz ve güçlü bekçilerle ve kayıp giden ışınlarla/alevlerle doldurulmuş bulduk."
9 "Biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev/ışık bulur."
10 "Doğrusu, bilmiyoruz, yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi, yoksa Rableri onlar için doğru ve güzel olanı mı istemiştir."
11 "Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz."
12 "Ve biz şunu sezdik: "Biz yeryüzünde Allah'ı asla âciz bırakamayız; kaçarak da onu âciz bırakamayız."
13 "Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp kuşatılmaktan."
14 "Nihayet, bizden Allah'a teslim olanlar da var, haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. Allah'a teslim olanlar, işte onlar, doğruyu ve hayrı aramışlardır.
15 "Haksızlığa sapanlar ise cehenneme odun olmuşlardır."
--------------------------------------------------------------------------------
16 Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,
17 Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden/Kur'an'dan yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar.
18 Hiç kuşkusuz, mescitler/secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayan/Allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın.
19 Allah'ın kulu kalkmış O'na yakarırken, onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı.
20 De ki: "Ben ancak Rabbime yakarırım/çağırırım. Ve hiç kimseyi O'na ortak koşmam."
21 De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."
22 De ki: "Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla bulamam!"
23 "Ancak Allah'tan bir tebliğ ve O'nun mesajlarından bir şeyler sunabilirim." Allah'a ve O'nun resulüne isyan edenler için cehennem ateşi vardır. Uzun süre orada kalacaklardır.
24 Sonunda, onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, yardımcı bakımından daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.
25 De ki: "Bilmiyorum, size vaat edilen şey yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır?"
26 Gaybı bilendir O. Gaybı konusunda hiç kimseyi yardımcı yapmıyor.
27 Seçtiği bir elçi müstesna. Çünkü O, resulünün önünden ve arkasından gözetleyiciler yürütür.
28 Ki onların, Rablerinin elçiliklerini hedefine tam ulaştırdıklarını bilsin. Allah, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır.

Sevgili Morpheus, sureyi ozellikle ikiye bolerek yapistirdim. İlk bolum Kuran'ı dinleyen cinlerin soyledikleri, iddiaları. Dikkat edersen "tırnak içerisinde" yazılmış ve "söylediler" ifadesi kullanılmış. "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu:" diyor peygamber. Kuran'a gore Bizler Adem'in soyundanız... Yani adem= bizler, Şeytanlar=cinler ise İblis'in soyundan...Yaratıcı'nın emrine itaat etmeyen meleklere deniyor cin. İblis yalancı ve Adem'in ve eşinin ayagını yalanlarıyla, duzenbazlıklarıyla kaydırıyor. Kuran burada bize cinlerin ne dediklerini tamamen objektif bir şekilde iletiyor.. Tırnak içinde... Kuran "cinlerden muslumanlar da var, bunların bir kısmı pek iyidir, bir kısmı kotudur" falan kesinlikle demiyor.
Şimdi surenin böldügüm 2. kısmına bakalım. 16. ayet:" Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık"
Bu ayet onemli oldugundan kafadaki soru işaretlerini netleştirmek adına diger cevirmenler nasıl cevirmiş ona da bakalım:
Edip Yüksel 16. Doğru yola girselerdi onlara bol su verirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır 16-Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık.
Süleyman Ateş 16. Şayet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).

Goruldugu gibi ayetler cinlerin boyle boyle dediklerini ama sonra dogru yolda gitmediklerini soyluyor.
Yani bu durumda Kuran'a gore "iyi cin" diye birşey yok! Belki hadis ve mezhepler araclıgıyla iyi-müslüman cin kavramı islama girmiş olabilir. Ama zaten mezhep-hadis etkisi altındaki islam da ruhçu ogretinin ta kendisidir.

"Astral Seyahat, Lüsid rüyalar, Hipnoz, Telekinezi, Trans, Vizyon vs. birçok ruhçulukla ilgili şeyler var. Merak ediyorum, acaba gerçekten bunların arkasında neler döndüğünü biliyor musun?" diye sormuşsun.
Evet morpheus, bunların hepsi okultizm-ruhcu kaynaklı. Bir kismini da sahsen deneyimledim malesef. Cinlerin oyunları. Arkasında tamamen insanlara acı çektirmek, bu dunyayı da ölümden sonrası yaşamı da zehir etmek var. Bir anlamda İblis'in cennet bahçesindeki Adem'e oynadıgı hilesi-oyunu tam gaz devam ediyor. Yukarıda da belirttiğim gibi diger başlık altına yazdıklarını okudum. Büyük ölçüde düşüncelerine katılıyorum.

Fikir ayrılıgına düştügümüz noktalara gelecek olursak;

-Sen Kitabı mukaddesin insanı cinlerin oyununa karsı uyardıgına inanıyorsun. Hatta Kuran'ın da cinlerin oyunu olabilecegini dusunuyorsun.
- Bense Tevrat, İncil ve Kuran'ın alemlerin Rabbi tarafından yollandıgına; zaman içerisinde Tevrat ve İncil'in bir bolumunun tahrife ugradıgına, Kuran'in matematiksel bir sistemle, aynı içinde belirtildiği gibi, korunduguna inanıyorum.
Ruhculuk illetinin İslama karsı da kayıtsız kalmadıgına ama Kuran koruma altında oldugundan ona bulaşamayıp islama hadis-mezhep (tasavvuf vs.) yolu ile girdiğine inanıyorum.
***
- İkimiz de cinlerin insanlara acı çektirmek için yalanlar soylediğine inanıyoruz. Sen kabir azabı ve cehennem inancını bu yolla uydurduklarını soyluyorsun. Ben de hadis yoluyla dine giren kabir azabının cin uydurması olabilecegini ama cehennemin Kuran'da oldugu için gercekten olduguna inanıyorum.
***
Bunların dışında hemen hemen hepsinde hem fikiriz. Reenkarnasyon aldatmacası, hayalet-ruh inancını empoze etmek, near-death experiencelar yoluyla ruhların varlıgına inandırmak, ruyalara ölen bir yakın kılıgında girip gelmek ve insanları duygusal açıdan kandırmak ve inanmalarını saglamak, bir takım hallucinogen maddeler (lsd-magic mushroom-peyote-mescalin vb.) etkisindeyken sanrılara neden olmak, kafayı karıstırmak, bulandırmak....
***
Şimdi Kuran'dan cinlerle ve şeytanlarla ilgili uyarı niteliğindeki ayetlere bakalım:
Hani, biz meleklere "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu! (Kehf, 50)

Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O! (En'am Suresi, 100)

İblis orduları toplu haldedir. (Şuara, 95)

Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. (En’am 128)

Gün olur, onların hepsini bir yere toplar, sonra meleklere sorar: "Şunlar, sadece size mi kulluk/ibadet ediyorlardı?"Melekler derler ki: "Tespih ederiz seni! Bizim Velî'miz sendin, onlar değil. Doğrusu şu ki, onlar cinlere tapıyorlardı. Onların çoğu cinlere iman etmekteydi (Sebe, 40, 41)

Kim Rahman'ın Zikri'ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. (Zuhruf Suresi)

Goruldugu gibi Kuran degil cinlerden iyileri oldugunu soylemek, insanların ve cinlerin birbirlerinden hangi niyetle olursa olsun yararlanmalarını bile kesin suretle yasaklıyor. İnsanların cogunun cinlere iman ettiği gercegini defalarca vurguluyor. Ustune ustluk insanların bunu yaparken dogru yol uzerinde olduklarını sandıklarını da ekleyip en bi katmerlisinden uyarıyor. Sevgili morpheus, ayrıca Kuran'da bedenden ayrı bir ruh-hayalet inancı yoktur.

Ayrıca da ana mesajlarına bakacak olursak Kuran ruhcu ogreti ile taban tabana zıt. Su an seriatla yonetilen ulkelerin durumu Yaratıcı'nın sozlerini (Kuran'ı) bırakıp, ruhculugun (mezheplerin, imamların sozlerinin, peygambere atılmış iftiraların) peşinden gidenlerin hazin sonunun ibret verici gostergesidir.

Son olarak da şunu söyleyecegim:
Ruhçu ogretinin en buyuk amacı Tek ve eşsiz olan Yaratıcı'ya ortak koşturtmak, O'nun varlıgını-birliğini inkar ettirtmek ve böylelikle ölümden sonraki yaşamda insanoglunun ayagını tam kaydırdıgından emin olabilmek. (Kuran'a göre Allah "şirk"i affetmiyor). Umarım tum ruhcu ogreti türevlerini bir kez daha dikkatle inceler, bu sapkın öğretilerin tüm türevlerinin, özünde tek Tanrılı olan dinleri nasıl çok tanrılı dinlere cevirdiğini ve bizlere bunu peygamber sevgisi, teslis, henoteizm vs. adı altında yutturmaya çalıştıgını fark edersin.

Selam ve sevgiler.
deicide
Epifun,

Ruhçuluk, mistisizm, ezoterizm bataklığından kendini kurtardığın için içtenlikle kutluyorum.. Gerçi İslam'a dönmüşsün ama olsun.. İslam, bu süprüntülerden yüz kat, bin kat, milyon kat daha tutarlı ve mantıklıdır. Bu yeni çağ zırvaları ise İslam'dan milyon kat daha uyuşturucu ve zararlıdır.

Bu arada, söylediklerin arasından birine katılmadığımı belirteyim.. Ruhçuluğun maddi değerlere önem vermediği savına. Ruhçuluğun en büyük ikiyüzlülüğü burada yatar. Dünya sorunlarından ve geçim kavgasından bunalan insana dünya nimetlerinin önemli olmadığını, önemli olanın manevi ve spiritüel olduğunu vaazeder ama sapına kadar maddiyatçıdır. Bunlar, ağlarına düşürdükleri saftiriklerin paralarını tırtıklamak için uydurdukları yalanlardır. Ama içine biraz girip akıllıca kurcalayınca, attıkları adımın para olduğunu görürsün. Kerameti kendinden menkul pis guru bozuntuları alçakgönüllülük maskesi ardında sonsuz bir narsisizm, dev bir kibir, bir lokma bir hırka sözümona sloganları ardında da saf insanlardan apartılmış servet saklarlar. Cinsel istismar da cabası.

Mistik saçmalıklar insanlara ne vaadeder? Ruhsal arınma ve kurtuluş, tanrıyla bütünleşme zırvalıklarının satır aralarında, tembelin önde gidenine çalışmadan para kazanma, yeteneksizin en iflah olmazına emek harcamadan zengin olma, iki sözü bir araya getiremeyene etkili konuşma, suratından riyakarlık akana insanlar üzerinde etki kurma, cahilliğin dibinde debelenene dersini çalışmadan sınıf birincisi olma, yüzüne bakılmayacak tipsizliktekine kolayca karşı cinsten istediğini elde etme, iktidarsıza cinsel kudret, onulmaz hastalığa yakalanana ameliyat olmadan, ilaç kullanmadan şifa bulma... vaadlerini fütursuzca yapmazlar mı? Saçmasapan astral yolculuklar, uzağı görmeler, eşyaların yerini bulmalar, ve akla hayale gelmedik binlerce asılsız şey kime, ne için yarar? Bu vaadleri yapanların ve bunlara safça inananların ardında dünya nimetlerine haksız sahip olmanın gözü doymaz iştahı ve maddiyatçılığın en pespaye yüzsüzlüğü sırıtmaz mı?

Hemen google'a girip yaz.. Maharishi diye.. Karşına dandik süprüntüleri pazarlayan yüzlerce e storelar, buy direct bilmemneler, kurslar, çevrim içi paralı dersleri, ne idüğü belirsiz ayurveda denen saçmalık ötesi sözde ilaçları satan yerler çıkacak. Aynı şeyler, "reiki" yazınca da çıkacak, "feng shui" yazınca da, "NLP" yazınca da..
erosa
QUOTE(murtimuro @ Dec 13 2007, 12:50 AM) *
Bunun üzerine Kutsal Kitabı okumaya başladım ve gördümki gerçekten tutarlı ve insana birşeyler öğretebiliyor..


Kutsal uydurmasyon hikayeler desek daha doğru olmazmı.

İsa allahından bir kitap indirmemişki,incil isanın (ki varsa) ölümünden 350 yıl sonra yazılmamışmı?Bir insanın hayat hikayesi nasıl kutsal kitap olabilir.
350 yıl kulaktan kulağa gelen bir şey aynı ilk günki gibi kalırmı?kalsa bile neresi kutsal babası belli olmadığı içinmi kutsal?
epifun
QUOTE(deicide @ Dec 27 2007, 01:50 PM) *
Bu arada, söylediklerin arasından birine katılmadığımı belirteyim.. Ruhçuluğun maddi değerlere önem vermediği savına. Ruhçuluğun en büyük ikiyüzlülüğü burada yatar. Dünya sorunlarından ve geçim kavgasından bunalan insana dünya nimetlerinin önemli olmadığını, önemli olanın manevi ve spiritüel olduğunu vaazeder ama sapına kadar maddiyatçıdır. Bunlar, ağlarına düşürdükleri saftiriklerin paralarını tırtıklamak için uydurdukları yalanlardır. Ama içine biraz girip akıllıca kurcalayınca, attıkları adımın para olduğunu görürsün. Kerameti kendinden menkul pis guru bozuntuları alçakgönüllülük maskesi ardında sonsuz bir narsisizm, dev bir kibir, bir lokma bir hırka sözümona sloganları ardında da saf insanlardan apartılmış servet saklarlar. Cinsel istismar da cabası.

Mistik saçmalıklar insanlara ne vaadeder? Ruhsal arınma ve kurtuluş, tanrıyla bütünleşme zırvalıklarının satır aralarında, tembelin önde gidenine çalışmadan para kazanma, yeteneksizin en iflah olmazına emek harcamadan zengin olma, iki sözü bir araya getiremeyene etkili konuşma, suratından riyakarlık akana insanlar üzerinde etki kurma, cahilliğin dibinde debelenene dersini çalışmadan sınıf birincisi olma, yüzüne bakılmayacak tipsizliktekine kolayca karşı cinsten istediğini elde etme, iktidarsıza cinsel kudret, onulmaz hastalığa yakalanana ameliyat olmadan, ilaç kullanmadan şifa bulma... vaadlerini fütursuzca yapmazlar mı? Saçmasapan astral yolculuklar, uzağı görmeler, eşyaların yerini bulmalar, ve akla hayale gelmedik binlerce asılsız şey kime, ne için yarar? Bu vaadleri yapanların ve bunlara safça inananların ardında dünya nimetlerine haksız sahip olmanın gözü doymaz iştahı ve maddiyatçılığın en pespaye yüzsüzlüğü sırıtmaz mı?

Hemen google'a girip yaz.. Maharishi diye.. Karşına dandik süprüntüleri pazarlayan yüzlerce e storelar, buy direct bilmemneler, kurslar, çevrim içi paralı dersleri, ne idüğü belirsiz ayurveda denen saçmalık ötesi sözde ilaçları satan yerler çıkacak. Aynı şeyler, "reiki" yazınca da çıkacak, "feng shui" yazınca da, "NLP" yazınca da..


Evet sevgili deicide sana katılıyorum. Ruhçuluğun maddi değerlere önem vermediği savımı yanlış anlamışsın. Tam olarak ben de senin iletinde belirttiğin gibi düşünüyorum. Ruhçuluk maddi değerler söz konusu oldugunda da ikiyüzlünün önde gidenidir. Aynı barış, kardeşlik konularında oldugu gibi... Teoride guzel şeyler soyluyormuş gibi yapar, ama aslinda derinlemesine muhakeme edince hem soyledikleri korkunctur hem de pratikte savundugunun tam tersi karakterde insanlar yaratır.
Selam ve sevgiler.

herakles
QUOTE
Goruldugu gibi Kuran degil cinlerden iyileri oldugunu soylemek, insanların ve cinlerin birbirlerinden hangi niyetle olursa olsun yararlanmalarını bile kesin suretle yasaklıyor. İnsanların cogunun cinlere iman ettiği gercegini defalarca vurguluyor. Ustune ustluk insanların bunu yaparken dogru yol uzerinde olduklarını sandıklarını da ekleyip en bi katmerlisinden uyarıyor. Sevgili morpheus, ayrıca Kuran'da bedenden ayrı bir ruh-hayalet inancı yoktur.


Süleymana hizmet eden cinler ne oluyor?

34/12 Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay (lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay (lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Rabbinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.

Demek ki emrinde sapmayanlar var.

46/29 Cinlerden bir grubu, Kuran'ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde, "Susun" dediler. (Okuma) bitirilince topluluklarına birer uyarıcı olarak döndüler.

46/30 "Ey halkımız," dediler, "Biz, Musa'dan sonra, kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirilen bir kitabı dinledik. O gerçeğe ve dosdoğru yola iletmektedir."

46/31 "Ey halkımız, ALLAH'a çağıranı yanıtlayın. O'na inanın ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı azaptan korusun."

Bu cinler demi kötü?

55/56 O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.

Cinler cennette olmayacaksa onların kirletmediklerinden neden bahsediyor?

Sanırım geleneksel cin tanımına sizde kapıldınız..Spritiualist değilim demişsiniz ama spritualist boyutta cin algısına sahip insanlar vardır..Cinlerde şeffaf bedene sahip varlıklar değildir...

Cin tanımı maddi bir tanımdır..

Şeytan=Cin asla değildir...

Selam...
epifun
QUOTE(herakles @ Dec 27 2007, 02:19 PM) *
Süleymana hizmet eden cinler ne oluyor?

34/12 Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay (lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay (lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Rabbinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.

Demek ki emrinde sapmayanlar var.

46/29 Cinlerden bir grubu, Kuran'ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde, "Susun" dediler. (Okuma) bitirilince topluluklarına birer uyarıcı olarak döndüler.

46/30 "Ey halkımız," dediler, "Biz, Musa'dan sonra, kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirilen bir kitabı dinledik. O gerçeğe ve dosdoğru yola iletmektedir."

46/31 "Ey halkımız, ALLAH'a çağıranı yanıtlayın. O'na inanın ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı azaptan korusun."

Bu cinler demi kötü?

55/56 O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.

Cinler cennette olmayacaksa onların kirletmediklerinden neden bahsediyor?

Sanırım geleneksel cin tanımına sizde kapıldınız..Spritiulist değilim demişsiniz ama spritualist boyutta cin algısına sahip insanlar vardır..Cinlerde şeffaf bedene sahip varlıklar değildir...

Cin tanımı maddi bir tanımdır..

Şeytan=Cin asla değildir...

Selam...


Sevgili herakles ilk bakışta haklısın ama Cin suresi 16. ayet "Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık" diyor ve bu sure Kuran'ı dinleyip (sözüm ona) "inandık-harika bir kitap" diyen cinlerle alakalı.
Suleymanın cinlerini ve cin suresini birleştirince ben durumu şöyle algılıyorum:İnsanlık tarihinde iyi cinler olmuş ama sonra bunlar sapıtmış ve insanları da yoldan saptırmışlar. Kuran geldikten sonra ise "inandık" demelerine ragmen aslında hiç birisi dogru yolda gitmemiş ve Kuran da bunu apaçık bir şekilde soyleyip, cinlere hiç bir şekilde guvenilmemesi ve onlarla işbirliği yapılmaması gerektiği konusunda uyarıyor.
Kısacası kronolojik bir sırayla değerlendirmeliyiz durumu.
Sevgiler
herakles
QUOTE
Sevgili herakles ilk bakışta haklısın ama Cin suresi 16. ayet "Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık" diyor ve bu sure Kuran'ı dinleyip (sözüm ona) "inandık-harika bir kitap" diyen cinlerle alakalı.
Suleymanın cinlerini ve cin suresini birleştirince ben durumu şöyle algılıyorum:İnsanlık tarihinde iyi cinler olmuş ama sonra bunlar sapıtmış ve insanları da yoldan saptırmışlar. Kuran geldikten sonra ise "inandık" demelerine ragmen aslında hiç birisi dogru yolda gitmemiş ve Kuran da bunu apaçık bir şekilde soyleyip, cinlere hiç bir şekilde guvenilmemesi ve onlarla işbirliği yapılmaması gerektiği konusunda uyarıyor.
Kısacası kronolojik bir sırayla değerlendirmeliyiz durumu.
Sevgiler


Sevgili epifun;


72/14 Ve enna minnelmuslimune ve minnelkasitune femen esleme feulaike teharrev reşeden

72/14 "Nihayet, bizden Allah'a teslim olanlar da var, haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. Allah'a teslim olanlar, işte onlar doğruyu ve hayrı aramışlardır."
Bu ayet iki gruptan bahsediyor!Müslim olanlar Kasit olanlar(çizgiden taşanlar) İslam olanları için bu ayette doğruya ve hayra ulaşanlar

72/15 Ve emmelkasitune fekanu licehenneme hataben
72:15 ama kendilerini zulme kaptıranlar yalnızca cehennem (ateşi) için yakıt oldular!'"

Yani ikici gruba atıf var tüm cinlere değil..

72/16 Ve en levistekamu 'alettariykati leeskaynahum maen ğadekan

72/16 Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,

72/17 Lineftinehum fiyhi ve men yu'rıd 'an zikri rabbihi yeslukhu 'azaben sa'aden

72:17 ve onları bu yolla deneyeceğiz: çünkü Rabbini anmaktan uzaklaşanı Allah, en şiddetli azaba uğratır.

Cinler konusu çok muallak konudur..

Bir tarafta dumansız ateş(enerji boyutunda bilinmeyen bilinçli varlıklar) bir tarafta çamurdan insan..

Cin ve insan durumu arasındaki fark madde boyutudur.Şeytan ise düşünce ve eylem durumudur buna ben evrendeki negatiflik diyorum...

Kuran kağnağı gereği negatifin üreteceği bir mantık değildir anlatılan budur Şuara'da.Çünkü Negatif Ruha eşiremez.

Selam...
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.