QUOTE(aktifus @ Dec 14 2007, 02:39 PM)
Spritüalizmi Mevlana kardeşlik zımbırtısı zannettmek çok büyük hatadır. Onlarla hiç ilgilenmedim çok itici gelmişti bana. Biz kuranın bahsettiği cinleriz falan da hiç duymadım okumadım.
Soru çok basit.
Kuran'ın (ki kuranı bu haliyle Muhammet hiç görmedi peygamber olmayan insanlar yazdı bu insanlar da muhammet öldüğünde cenazeyi bırakıp halifeliği tartışmaya gidenlerdi hatırlayalım.) cinlerin, uzaylıların vb sözleri olmadığının kanıtı nedir?
Kuran sizi tanrının sözü olduğuna nasıl ikna ediyor? Yakarım dediğinde mi? Cenneti tasvir ederken mi? Öldürün derken mi?
Spiritualizmi mevlana kardeslik zımbırtısı zannetmediğimi, bu ogretinin cok derinine indiğimi, hatta ara ara bir suru bu tarzda (başka) derneklere de gittigimi, meditasyon için gittiğim dernekleri, okudugum ruhcu kitapları daha once konusmustuk. Çok uzun seneler, ailemden insanların da etkisiyle bu ogretinin yolundan gittim ben.
Geleneksel islamcılar için islam nasıl atalarının diniyse, ruhçuluk da benim için nerdeyse oyleydi. Mevlana dernegi biraz daha "dobra" olması itibariyla itici geliyor evet. Bana da oyle gelmişti. Ama son son öyle bir noktaya gelmiştim ki onların saçmalıkları bile yavas yavas mantıklı gelmeye başlıyordu. Cunku aslında hepsi aynı şeyi soyluyor-empoze ediyor. Sadece soyleyiş stilleri farklı.
Yolladıgım linklere baksaydın, orada yüce mevlana zımbırtısının "itiraf"ları mevcut, gorebilirdin.
Kuran diğer öğretilerden farklı... bunu sen de biliyorsun...
Yol ikiye ayrılıyor ya Kuran ya digerleri...
Ben Kuran'ı seciyorum. Onun onerdiği yolu daha dogru buluyorum. Çünkü spiritualizmin gercek yuzunu biliyorum ve bu konuda bizleri uyaran tek kaynak Kuran. Diger tum inanışların aynı yerden çatırdaması, orijinalinde monoteistken politeist inançlar haline donüşmeleri ayrıca düşündürücü ve ürkütücü geliyor bana.
Ben tek bir yaratıcının varlığına inanıyorum. Benim bu inancımla örtüşen tek bir din var o da Kurandaki islam.
Spiritualist ogretiyi neden sapkın bulduguma gelince:Ruhçu ögreti şunların varlıgını savunuyor: (BİLGİNİN-ÖGRETİNİN KAYNAGINA GÖRE (kitap, dernek) ASAGIDAKİ MADDELER FARKLILIK GÖSTEREBİLİR. AMA TEMEL KAVRAMLAR GENELDE AYNIDIR.)
Panteizm/ pananteizm (Tanrı’nın madde dünyasının bir parçası olması- Özünde Tanrı ile “1” olmak/Enel Hak/ Vahdet-i Vücud )
Tekamül etmiş/ seçilmiş tanrısallaşma yolunda ilerleyen üstün insan (insan-ı kamil)
Kutsal insanlar (medyum, evliya, derviş, aziz)
Reenkarnasyon
Karma
Ruhlar Alemi (spatyom)
Bu dünyadakilerle bağlantı kurabilen hayalet/ruh
Nefsin arındırılmasına yönelik çilecilik
Kaderin tamamen insanın kendisi tarafından belirlenmiş olması
Bu dünyanın bir okul olduğu
Madde dünyasının küçümsenip- ruhlar aleminin yüceltilmesi
Ayetlere sembolik anlamlar yükleme
Mehdi/ Mesih gibi bir kurtarıcının geleceği
AKTİFUS: "Peki, ne sakıncası var bunları savunmasının"?Teoride kardeşliği- eşitiliği savunduğunu söylese de pratikte kendi ile çelişir. Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratmayı hedefler.
Tekamül bakımından daha geride olanların ahlaksızlık yapmalarını mazur görür ve buna
sevgi ile (!) göz yumar.
Hayatı bir okul olarak görür; satır arasında
kötülüğün-acı çekmenin- zorlukların tekamül bakımından ilerleme sağladığını iddia eder. Böylelikle
kötüleri iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirir. (İblis’i bile)
Her şeyin düşünce ve beyin gücünde bittiğini telkin ederek uzun vadede kader inancını tamamen yok eder ve yarı- tanrılık iddiasında bir üstün ırk (übermensch) yaratmayı hedefler.
Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia eder. Kimi ruhçu kaynaklar “ Evren = Tanrı ” dır der. Bu da “Tanrı yoktur” demenin bir başka şeklidir.
Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ı dünyevi bir yanılsama olarak kabul eder ve varlığını inkar eder. Tanrı’ya şeytanla ortak (şirk) koşturur.
Reenkarnasyon inancını kullanarak AHİRET inancını zaman içerisinde tamamen yok eder. "Önemli olan ruhtur" palavrasıyla madde alemini küçümsetir. Uzun vadede zenginlik, lüks, refah gibi kavramlardan insanı uzaklastırır. Çile cekmenin tekamul bakımından onemini vurgular.
AKTIFUS: "HANI NERDE BOYLE DİYOR?" Son donemde best seller bir kitap var. "Tanrının dogumgunu" ismi... Yazarı bunun bir Kuran tefsiri oldugunu iddia ediyor.
İlk başta para kazanma amaçlı yazılmış bişi sandım. Ama sonra baya bir inceledim. Yazarın blogunu takip ettim. Yorumlarını, diger yazdıklarını okudum ve yazarın "kandırıldıgına" karar verdim. Zaten yazar kendisi de birkaç yerde kendisine
adeta vahiy geldiğini, nasıl yazdıgını kendisinin de tam anlayamadıgını vs. soylemiş.
"Yukarıdaki çıkarımlara nerden vardın?" diyorsan o kitabı okumadan cok once varmıstım. Ama o kitapla bir kez daha teyid etmiş oldum.
Bu kitapta güya Dona Tanrı ve yazar ile chatleşiyorlar. O yüzden diyalog şeklinde. Dona’nın “Tanrı” olması okuyucuda psikolojik bir baskı yaratıyor ve bilinç altında tüm söylediklerini doğru ve tartışılamaz kılıyor.• Kötülerin (İblis’in bile) iyilere hizmet eden gizli kahramanlar haline getirilişi
• Düalite/Polarite prensibini kullanarak her şeyin çift yaratıldığından yola çıkarak “şeytan”ın kötülüğünü dünyevi bir yanılsama olarak gösterme
• İblis- şeytan kavramları konusunda okuyucunun kafasını bulanıklaştırma
• Allah’ın her yerde” olduğundan yola çıkarak ve bunu çarpıtarak özünde Tanrı ve insanın bir bütün olduğunu iddia etme (panteizm-pananteizmi empoze etme)
• Allah’ın tekamüle ihtiyacı varmış iftirasını atmaSayfa 69-70
Dona: Şeytana gelince... Elbette şımartmadım onu. O şımarmayacak kadar olgun bir ruhtu.
Ben: Tanrı şeytandan övgü ile bahsediyor! Hayretten ölmek üzereyim. Şeytan olgun bir ruh muydu? Şeytan senin ve dolayısıyla insanların düşmanı değil miydi? Şeytanın günahını mı alıyoruz milyonlarca yıldır?
Dona: İblis bir sembol olmayı sevgiyle kabul etti. Hepsi bu.
Ben: Kötü adam rolünü mü teklif ettin ona?
Dona: Alemde hep beraberdik. Tüm ruhlar, sen ve ben. Ben ruhumdan bir parçanın tekamül etmesine karar verdim. Bu serüvende kimlerin yer almak istediğini sordum.
Ben: Şeytanın rolü neydi tam olarak?
Dona: Tekamül serüveninde iyinin karşıtının yani kötünün de olması gerekiyordu. Şeytanın ve ekip arkadaşlarının görevi ise insanlık tarihi boyunca kötüyü temsil etmekti. Kuran’da hem İblis, hem de şeytan kelimeleri ayrı ayrı geçer. Adem ile ilgili olaydan önce ondan İblis diye bahsedilir. Şeytan İblis’in insanın yaratılışından sonra taşımaya başlladığı addır. İblis kendi adı; şeytan ise üstlendiği rölün adıdır. Şeytan şeytanın avukatlığını yapmak üzere dünyaya gelmiştir. Senin doğruyu yanlıştan ayırt etmeni kolaylaştırmak için.
•
Ahireti inkar ettirip, ayet cımbızlama yöntemiyle reenkarnasyon inancını benimsetme böylelikle asıl hedef olan “hayat bir okuldur” ve tekamül en önemli şeydir felsefesini benimsetmeSayfa 77,78,79’da ahireti inkarı etmenin temeli oluşturulduktan sonra sayfa 80’de reenkarnasyon inancı benimsetiliyor.
Kitapta Bakara Suresi 56. ayet reenkarnasyona delil olarak gösteriliyor:
“Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz.”
Buradaki “şükredebilesiniz” kelimesinden yola çıkarak ayette ölümden sonra yeniden bedenlenince şükrettiklerinden bahsedildiği iddia ediliyor.
Oysa ayet bağlamından çıkarılmazsa “apaçık” çünkü 55. ayet şöyle:
“Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.”
Bu ayetlerin reenkarnasyonla uzaktan yakından alakası yok!
• Tekamülünü / evrimini tamamlamaya yaklaştığını söyleyen, yeniden doğup- doğmama seçeneğinin kendi elinde olduğunu iddia eden yarı-tanrı bireylerden oluşan kibirli, üstün, elit bir ırk yaratmaSayfa 429 - 18. Bölüm
Ben: Şimdiii, Hz. İsa model insan ya. Tekamül etmiş ve tanrısallaşmış insan modeli. Amacın bu modeli çoğaltmak. 9. tekamül kuşağına ev sahipliği yapan dünyada, ona verdiğin özelliklerin de çoğalması lazım.
• Araya doğru bilgileri serpiştirip, yanlış bilgiyi insanlara doğru ile birlkte empoze etme
• Dinin kaynağı yalnızca Kuran’dır diyenleri kendi kötü oyununa alet edip, mezhep ve hadis savunuru karşısında malup duruma düşürmekSayfa 448-451 arası ise hadislerin dinin kaynağı olamayacağı ile ilgili mantıklı bilgiler içeriyor
• Kuran’da olmayan Mehdi/ Mesih kavramlarını varmış gibi gösterme (Daha 20 sayfa once hadisler iftira diyordu, ama napmış neetmiş ayet cımbızlayarak sokmus mehdiyi-mesihi)
• “Müteşabih ayet teknolojisi” adı altında ayetlere sembolik anlamlar yükleme- cımbızlamaSayfa 500’de “Müteşabih ayet teknolojisi” altında bir “ayet cımbızlama methodunu” görüyoruz.
Dona: “Sabrettiğinize karşılık selam size. Dünya yurdunun sonu ne güzel.” (Rad, 24)
Ben: Ayet “ahirzamanı” tarif ediyor!
Dona: İsa’nın gönderdiği selamı tekrar alalım şimdi. “ Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün, diri olarak yeniden kaldırılacağım gün de” (Meryem Suresi, 33)
Ben: Aman Tanrım! İsa “ben geliyorum” diyor!
Goruldugu uzere yazar ayetlerin anlamlarını kaydırmıs, contextten cıkarmıs, sembolik anlamlar yuklemiş ve gayet de guzel kendi ruhcu ogretisine uyarlamıs. Bu yontemle herseyi yapmak mumkun.
Sevgi ve selamlar.